Konserler Festivaller

 

27. İstanbul Caz Festivali

Tarih: 27 Haziran-14 Temmuz

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından, 23 yıldır Garanti BBVA sponsorluğunda gerçekleştirilen İstanbul Caz Festivali, bir kez daha güncel müziğin en iyi ve en yeni örnekleriyle müzikseverlerle buluşacak. 27. İstanbul Caz Festivali, 27 Haziran-14 Temmuz arasında yıldız isimlerden yeni keşiflere sayıları 250’yi aşan yerli ve yabancı sanatçıyı İstanbul’un 25 mekânında ağırlayacak.

Festivalin yıldızları

27. İstanbul Caz Festivali sahnelerinde müzikseverleri karşılayacak isimler arasında derin ve yoğun sesiyle sahneye çıktığı anda izleyiciyi etkisi altına alan Gregory Porter veTürkiye ziyareti dört gözle beklenen, indie rock’ın “sahne canavarları” Foals bulunuyor. Festival, bir dönemin caz müziğine enstrümanlarıyla hayat veren dört yıldız ismi, saksofonda Joshua Redman, piyanoda Brad Mehldau, basta Christian Mcbride ve davulda Brian Blade’i bir araya getiren çok özel A Moodswing Reunion buluşmasını da müzikseverlerin beğenisine sunuyor.

Festival Parklarda Caz, Gece Gezmesi ve Caz Vapuru ile tüm İstanbul’a yayılacak

Caz müziği sahne sınırları dışına çıkararak çimen ve banklara yayan Parklarda Caz bu yıl da ücretsiz olarak parklara caz getiriyor. Fenerbahçe Parkı ve Beylikdüzü Yaşam Vadisi’yle birlikte ilk kez Halıcıoğlu ve Bebek parklarına da uğrayacak Parklarda Caz’la festival, park keyfini müzikle şenlendiriyor.

Festivalin çok sevilen etkinliği Gece Gezmesi Birlikte Güzel’in desteğiyle bu yıl iki kez iki farklı günde ve İstanbul’un iki farklı mahallesinde düzenleniyor. Yaz gecesini renkli bir caz gecesine dönüştüren Gece Gezmesi, katılımcıları müzik rehberliğinde Kadıköy ile birlikte ilk defa Şişhane’de de gezintiye çıkaracak.

Geçen sene seferlerine yeniden başlayan Caz Vapuru bu yıl matine ve suare seferleriyle yaz ortasında müzikseverlere serin bir caz günü yaşatacak. Caz Vapuru, İstanbul Boğazı’nı denizden turlayarak ferah bir müzik deneyimi yaşamak isteyen katılımcılara gündüz güneşli bir turun yanı sıra akşam seferiyle de günbatımına doğru müziğin tadını çıkarma fırsatı sunuyor. Kabataş İskelesi’nden Anadolu Kavağı’na uzanan seferde müzik, henüz vapur iskeleden kalkmadan başlıyor ve vapurun tüm katlarına yayılıyor.

Yerli sahnenin başarılı isimleri Vitrin sahnesinde

“Vitrin: Türkiye Güncel Müzik Buluşması” festival kapsamında bu yıl dördüncü kez 1-4 Temmuz arasında Birlikte Güzel’indesteğiyle düzenleniyor. Yerli sahnenin başarılı müzisyen ve topluluklarının daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlamak amacıyla hayata geçirilen Vitrin kapsamında, dört günde gerçekleştirilecek 30’un üzerindeki konseri, festival izleyicisiyle beraber dünyanın önde gelen festival ve etkinliklerinin yöneticileri de izleyecek. Ayrıca yerli ve yabancı sektör temsilcilerinin bir araya geleceği programlarda çeşitli söyleşiler ve müzisyen buluşmaları da gerçekleştirilecek. Bu yıl etkinlikte, British Council’ın WOW Istanbul Dünya Kadınlar Festivali 2020 işbirliğiyle, müzisyenlere yönelik bir ustalık sınıfı da düzenlenecek.

Festivalde bir tam gün “Çocukça Bir Gün” ile çocukların

İstanbul Caz Festivali’nin bu yıl İKSV Alt Kat işbirliğiyle gerçekleştirdiği Çocukça Bir Gün, 12 Temmuz Pazar günü Feriye’de düzenlenecek. 0-9 yaş grubundaki çocuklar ve ailelere yönelik tüm gün sürecek etkinlikte farklı yaş gruplarına yönelik müzik ve görsel sanatlar atölyeleri, ana sahnede müzikal gösteriler, bahçe alanında caz dinletileri, sirk gösterisi ve interaktif oyun alanları yer alacak. Feriye’nin boğaza nazır keyifli atmosferinde aileler ve çocuklar sanat ve müzikle iç içe, keyifli bir gün geçirme şansı bulacak.  FESTİVAL PROGRAMI

İçtenlikli yorumu, tertemiz ve güçlü bir vokalde hayat buluyor

7 Temmuz Pazartesi 21.30, Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu

Gregory Porter

Derin ve yoğun sesiyle sahneye çıktığı anda havayı değiştirip, ortamı ısıtan bir isim Gregory Porter. Kusursuz vokal tekniğinde sadece caz değil soul ve gospel türlerinin de etkisini yakalamak mümkün. Sanatçının babasız geçen zor çocukluk döneminde ailesinden edindiği gospel geleneğiyle içe kapanık ruh halinin inşa ettiği müzikal karakteri; idolü Nat King Cole’ün mirasından gelen ağırbaşlı ve özgüvenli tonla belirginleşiyor. Şarkı söylemeye başladığı küçük caz kulüplerinden iki Grammy Ödülü’ne uzanan parlak kariyeriyle Amerikalı sanatçı Gregory Porter İstanbul Caz Festivali kapsamında ilk kez, 7 Temmuz Salı akşamı Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nda sahnede olacak. Festivalden yüksek enerjili kapanış

22 Temmuz Çarşamba 20.00, Volkswagen Arena

FOALS

İstanbul Caz Festivali’nin türler arası geçişlerinden birine bu yıl da tanıklık edeceğiz. Indie rock müziğin sıkı isimlerinden, 2000’li yıllar rock soundunu new wave ve progressive ile destekleyen, math rock gibi alternatif janrları ustalıkla filtreleyerek kullanan Foals, Volkswagen Arena sahnesinde olacak. Coachella, Glastonbury ve Roskilde gibi birçok festivalde sahne alan ekip, sahne enerjisiyle kendine hayran bırakıyor. Grup heyecanlarının kaynağını “Her konseri son konserimiz gibi çalmak” sözleriyle anlatıyorlar. Festivalin kapanışını yaparken yazın en yüksek sesli ve unutulmaz gecelerinden biri yaşanacak.

Cazın dört yıldızı, aynı sahne buluşuyor

14 Temmuz Salı 21.00, Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu

Joshua Redman – Brad Mehldau – Christian Mcbride – Brian Blade

A MoodSwing Reunion

Bir dönem caz müziği enstrümanlarıyla tanımlayan 4 isim saksofonda Joshua Redman, piyanoda Brad Mehldau, basçı Christian Mcbride ve davulcu Brian Blade. Her biri müzik kariyerinde tepe noktada yer alan, onlarla çalmak için müzisyenlerin sıraya girdiği bu dahiyane dörtlü birlikte çaldığında ortaya çıkan zengin, sofistike ve bluesvari melodilerden etkilenmemek mümkün değil. Saksofoncu Joshua Redman’a Moodswing albümünde ona eşlik ustalarla Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nda eşine zor rastlanacak bir konserle sahnede olacak.

Yaz şehre, bir kere daha Parklarda Caz ile gelecek

27 Haziran Cumartesi 18.00, Fenerbahçe Parkı

28 Haziran Pazar 18.00, Bebek Parkı

4 Temmuz Cumartesi 18.00, Beylikdüzü Yaşam Vadisi

5 Temmuz Pazar 18.00, Halıcıoğlu Parkı

Parklarda Caz

Yazı şehre müzikle getiren İstanbul Caz Festivali’nde en parlak ve güneşli günleri vadeden Parklarda Caz programı, bu sene şehre daha da çok yayılıyor! 27 Haziran Cumartesi Kadıköy Fenerbahçe Parkı, 28 Haziran Pazar Bebek Parkı’nın yanı sıra 4 Temmuz Cumartesi Beylikdüzü Yaşam Vadisi ve 5 Temmuz Pazar Maçka Parkı’nda ücretsiz olarak gerçekleştirilecek Parklarda Caz, müzik ve dansın yeşil bir ortamda buluşması sebebiyle katılımcıların da içini kıpır kıpır eden, müdavimlik yaratan bir bölüm… Festivalin en renkli etkinliklerinden olan Parklarda Caz’da Genç Caz finalistleri sahneyi ısıtacak. Seyirciler caz müziğin en üretken ve taze isimleriyle tanışma fırsatı yakalayacak. Parklarda Caz’ın ilk haftasında bizleri Brooklyn ile Bollywood arasında şaşırtıcı bir köprü kuran Red Baraat’ın keyifli müziği karşılayacak. Etkinliği ikinci haftasına gelindiğindeyse durmadan dans edeceğimiz garantili! Hollanda’nın en güneşli şehri Maastricht’den dünyaya açılan YĪN YĪN’in enerjik müziğini özetle, ‘Güneydoğu Asya saykedelik funk’ olarak tanımlamak mümkün. Funk, disko ve elektronik tınıların iç içe geçtiği; bol sesli ve çok hareketli stiliyle YĪN YĪN, heyecan uyandıracak bir performans sunacak.

Ustalara şapka çıkarılacak bir gece

29 Haziran Pazartesi 21.00, Avusturya Kültür Ofisi Bahçesi

Festival Ödül Gecesi

İstanbul Caz Festivali, yıllar boyu süren müzik kariyerlerindeki eşsiz üretimle caz müziğe katkıda bulunan önemli isimlere Yaşam Boyu Başarı Ödülleri sunmaya devam ediyor. TRT İstanbul Radyosu Caz Orkestrası’nın en eski vokallerinden mandolinden piyanoya birçok enstrümanın ustası olsa da özellikle ses sanatçılığıyla tanınan Atakan Ünüvar ile Peter Pannke, Anouvar, Craig Harris gibi isimlerle sahne paylaşan, eşsiz stiliyle klarnet sanatçısı Barbaros Erköse’nin ödüllerini alacağı bu gecede, şapkalar bir kere daha caz müziğin ustaları için çıkarılacak. Gecenin devamında swing ve manouche müziği ile geleneksel Türk müziğini ustalıkla harmanlayan “Manouche a La Turca” projesi ile Bilal Karaman ve ekibi sahnede olacak.

Nesiller boyu Türkiye cazı yeniden sahnede

30 Haziran Salı 21.00, Sultan Park – Swissôtel The Bosphorus

TRT İstanbul Radyosu Caz Orkestrası feat. Ece Göksu, Eda And, Selen Gülün, Sibel Köse

İstanbul Caz Festivali’nin ilk yıllarından beri caz müzik dinleyicisiyle buluşan, ülkemizin başarılı ve seçkin müzisyenlerinin bir araya gelmesiyle oluşan TRT İstanbul Radyosu Hafif Müzik ve Caz Orkestrası ile bir kere daha sahnede olacak. 30 Haziran Salı akşamı Sultan Park Swissôtel The Bosphorus’da gerçekleşecek performansa eşlik edecek konuk isimlerden her biri de caz müziğin öne çıkan kadın sanatçıları olacak. Gecede, zengin ve derinlikli yorumu ve doğaçlama yeteneğiyle öne çıkan yorumcu Sibel Köse, besteci, piyanist, vokalist ve aynı zamanda bir eğitimci de olan Selen Gülün ile kuşağının iki genç ve başarılı temsilcisi piyanist ve güçlü vokaliyle dikkatleri çeken Ece Göksu ile caz piyanisti ve besteci Eda And da sahnede olacak. Sahnede toplam 22 müzisyen yer alacak.

Farklı coğrafyalardan tınılar Akdeniz’de buluşuyor

1 Temmuz Çarşamba 20.00, Sultan Park – Swissôtel The Bosphorus

FRESU ● GALLIANO ● LUNDGREN ● Mare Nostrum /  Coşkun Turhan Quartet

27. İstanbul Caz Festivali’nin özel gecelerinden birinde, her biri kendi enstrümanında usta 3 isminden: Piyanoda Nordik soundunu Avrupa Caz standartlarıyla ustalıkla birleştiren Jan Lundgren, akordiyonda güçlü ve öncü stiliyle Richard Galliano ve trompette Sardunya’dan beslenen Akdeniz sounduyla Paolo Fresu’nun oluşan Mare Nostrum projesi sahnede olacak. Mare Nostrum, ekibin ilkini 2007’de çıkardığı üç albümlük serinin de adı… ‘Avrupa’nın ilk süper grubu’, ‘enstrümanlarıyla şiir yazabilen 3 Avrupalı’ gibi tanımlarla anılan bu üçlüden her biri kendi dalında virtüöz kabul ediliyor. Gecenin diğer konuğuysa Ozan Musluoğlu, Doruk Gönentür ve Ferit Odman’dan oluşan renkli ekibiyle Coşkun Turhan Quartet. Şehrin iki yakasında mekik dokunacak iki gece, iki Gece Gezmesi Birlikte Güzel!

1 Temmuz Çarşamba 21.00, Şişhane: Baba Zula, Ayyuka, Elektro Hafız ve çeşitli sanatçılar

2 Temmuz Perşembe 19.00, Kadıköy Moda: Can Güngör, Sandman Project, Make Mama Proud ve çeşitli sanatçılar

İstanbul Caz Festivali’nin dört gözle beklenen programlarından biri Gece Gezmesi 5 yıldır dinleyiciyle Anadolu Yakası’nda buluşan program, bu sene iki gece takip edilecek, üstelik bu gecelerden biri Avrupa Yakası’nda, Şişhane’de gerçekleşecek. Bir konserden diğerine mekanlar arasında mekik dokurken festivalin en unutulmaz gecelerinin yaşandığı programda katılımcılar yine farklı türlerin öne çıkan temsilcilerini izleme şansı bulacak. 1 Temmuz akşamı gerçekleşecek Gece Gezmesi’nin Şişhane rotasında yer alan Maestro Donizetti Jazz Club, Salon İKSV ve Orni’de takip edilecek ilk gece programında saykedelik elektronik tınılardan folka, dub, fun ve daha fazlasıyla BaBaZuLa, Ayyuka, Yasak Helva, Elektro Hafız, Duble Salih ve daha fazlası yer alıyor. 2 Temmuz akşamıysa Gece Gezmesi’nin çıkış noktası da olan Kadıköy Moda sınırlarında mekik dokumaya devam edilecek. Dorock XL, Moda Sahnesi, Kadıköy Sineması, arkaoda, The Wall Saloon & Performance ve KargArt sahnelerinin ev sahipliğinde Can Güngör, Sandman Project, Make Mama Proud gibi isimlerin sahne alacağı, güncel rock, elektronik müzik ve caz müzisyenlerinden harekeli ve enerjisi yüksek bir geceye tanıklık edilecek.

Buraların şarkıları: Kardeş Türküler

Kardeş Türküler ve konuklar Elina Duni & Harris Lambrakis

3 Temmuz Cuma 21.00, UNIQ Hall

Balkanlardan Mezopotamya’ya bu toprakların özgün ezgileri ve danslarını aslını kaybetmeden yaşatıyorlar. Yüzlerce yıllık hikâyeleri, yirmi yedi senedir İstanbul’dan Avustralya’ya, Fas’tan Avrupa’ya dünyanın her köşesine taşıyorlar. İsmiyle müsemma Kardeş Türküler, tüm zenginliklerden beslenen müziği ve kendi tanımıyla “çokkültürlü bir coğrafyada kardeşlik içinde bir arada yaşama umudu”yla festivale geliyor. Gruba Yunanistan’dan neyzen Harris Lambrakis ile Arnavut besteci ve şarkıcı Elina Duni, cazı yerel motifleriyle bezedikleri müzikleriyle eşlik edecek. Kutuplaşmaların ve önyargıların ortadan kalkacağı, müzikle kardeşlik köprülerinin kurulacağı bu yaz akşamında farklı dillerde olsa da hepsi tanıdık şarkılara siz de gönülden eşlik edebilirsiniz.

Tüm bir güne yayılan festival

4 Temmuz Cumartesi 16.30, Beykoz Kundura

Kutiman Orchestra // Emma-Jean Thackray // Seda Erciyes & JmH

27. İstanbul Caz Festivali’nde 4 Temmuz Cumartesi günü, Beykoz Kundura’da 16.30 başlayacak program festival havasıyla günden geceye yayılacak. Gecenin yıldız ismi, festivalde durmadan dans edilecek gecelerden birine tanıklık edeceğimiz bir performansla Kutiman olacak. İsrail’den dünyaya açılıp, ritim yaratma ve yakalamadaki ustalığıyla öne çıkan Kutiman’ın sahneden dinleyicilere de bulaşan düşmesi zor bir enerjisi var.

Yeni İngiliz Cazı olarak adlandırılan; kendine güvenli, genç sanatçıların dürtüsel ve güçlü üretimini bir arada ifade eden janrının önemli temsilcilerinden biri Emma-Jean Thackray ise gecenin diğer ismi. Çok yönlü yeteneğiyle hayranlık uyandıran Emma-Jean Thackray; multi-enstrümantalist ve şarkıcı olmanın yanı sıra besteci ve prodüktör olarak da gelecek vadediyor. Ana sahnedeki programın ilk performansı ise hip hop, soul ve caz müzikten ilham alan ritmik müzikleri ile Seda Erciyes & JmH ekibi olacak. Kapı açılışından sonra Beykoz Kundura’nın yeni mekanı Kundura Sahne’de genç ve yenilikçi caz müzisyenlerinin konserleri ile başlayacak etkinliğin ilk bölümü, film gösterimleri ve meditasyon etkinlikleriyle zenginleşecek ve Beykoz Kundura’nın değişik alanlarına yayılacak. Bu konser British Council’ın WOW Istanbul Dünya Kadınlar festivali 2020 ve Beykoz Kundura’nın değerli iş birliği ile gerçekleştiriliyor.

İtalyan cazının deneyimli isminden Fellini müzikleri

6 Temmuz Pazartesi 21.00, Venedik Sarayı Bahçesi

Enrico Pieranunzi Trio “Fellini Jazz”

27. İstanbul Caz Festivali’nde izleyeceğimiz usta isimlerden biri, 70 yaşındaki piyanist Enrico Pieranunzi’ye davulda Mauro Beggio ve kontrbasta Luca Bulgarelli’nin yer aldığı üçlüsü eşlik edecek. Müzik kariyeri boyunca kendi adıyla ve Chet Baker, Lee Konitz, Marc Johnson, Joey Baron gibi müzisyenlerle 70’i geçen albüm kaydeden, ünlü İtalyan sanatçı caz dünyasının öncü karakterlerinden biri. Eserlerinde lirizm duygusunun yoğun olarak hissedildiği sanatçı aynı zamanda yenilik ve tazelik katan öğeleri keşfetmekten de asla vazgeçmiyor. Bunun için ki çok haklı bir tanımla ‘Rönesans’ı parmaklarıyla getiren müzisyen’ olarak tanımlanıyor. Kendi özgünlüğünü koruyan bir şiirsel dili olan Enrico Pieranunzi ve üçlüsü, 100. doğum yıldönümünde Fellini filmlerinin unutulmaz müziklerinden oluşan repertuvarıyla festivalin unutulmaz gecelerinden birinde sahnede olacak.

Spiritüel tınılarla yaz yağmuru gibi bir gece

7 Temmuz Salı 19.00, Cemal Reşit Rey Konser Salonu

Matthew Halsall & The Gondwana Orchestra

Manchester kökenli müzisyen Matthew Halsall’un trompetnin tonu, insanın içini yumuşatan ve beklenmedik bir sakinlik hissi veren yaz yağmuru gibi…  Spiritüel caz müzik olarak tanımlanan tınılarına kulak vermek için güzel bir yaz akşamından daha iyi bir seçenek düşünmek de zor doğrusu! 7 Temmuz akşamı Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda onu ve kurduğu plak şirketiyle aynı ismi taşıyan ekibiThe Gondwana Orchestra’yı dinlemek İstanbul Caz Festivali’nin ender anlarından biri olacak. ‘Savunmasız, açık ve özgür’ olarak tanımladığı müziğinde Japonya’ya yaptığı meditatif seyahatlerin etkisi büyük. Sanatçı, bünyesinde arp ve koto gibi müziğe büyülü bir dokunuş katan enstrümanları da bulunduran The Gondwana Orchestra ile masalsı bir geceye imza atacak.

Bu konserde kartlar sizin elinizde

Aura: Musing Orkestrası (Yöneten: Şevket Akıncı)

8 Temmuz Çarşamba 20.00, Arter

27. İstanbul Caz Festivali’nde izleyiciyle sanatçıların bir arada durup, iç içe geçtiği, beklenmedik bir deneyim sunan bir proje yer alıyor. AURA: Musing Orkestrası, alışılageldik müze sergileri ve konserlerin ortak noktasını olan katılımcıları yalnızca izlemeye ve dinlemeye davet etmeleri fikrine ayak diriyor. Şevket Akıncı’nın proje şefliğindeki bu etkinlik kolektif bir çabanın ürünü olduğu kadar, rastlantılara da açık olacak. 40 müzisyen, Arter’in dört bir yanına yayılarak katılımcıları müziğin parçası olmaya davet ediyor. Peformansta yer alan müzisyenler ve korolar, anlık olarak kararlaştırılacak izlekler ve izleyicilerin de dahil olabileceği seçeneklerin yönlendirmesiyle hareket ederken normalde sergi alanı olarak görünmeyen restoran, vestiyer ya da asansör gibi bölgeler de diğer alanlarla birlikte projenin kalbinde yer alacak. Festivalin alışılageldik mekanlarından şehrin kültür varlıkları müzelerin ev sahipliği, bu yıl festivalde farklı bir deneyimle yeniden yazılacak!

Gazinodan dünya sahnelerine

Barbaros Erköse Gecesi

10 Temmuz Cuma 22.00, Salon İKSV

Aileden gelen müzisyenliğin kılcal damarlarına kadar yerleştiği müzisyenlerden Barbaros Erköse. Enstrümanıyla macerası küçük yaşlarda, oyun havaları çalarak başladı. Babası ve kardeşleri müzisyen olan Erköse’ye klarnet ise dedesinin yadigârı. Selanik’ten göçtükleri Bursa’dan İstanbul’a müzik yapmaya başladığı gazinolardan dünya sahnesine açılan bir isim. Zeki Müren, Anouar Brahem, Craig Harris, Peter Pannke gibi isimlerle çalıştı; müzik yapmayaoğlu ve tornuyla kurduğu grubuyla devam ediyor. Bu gecede, Festivalin bu yıl Yaşam Boyu Başarı Ödülü sunduğu Barbaros Erköse, Anadolu’nun cazı sayılabilecek geleneksel Roman havalarını yorumladığı ekibiyle sahnede olacak.

Gün ışığında ya da akşama doğru bir Caz Vapuru deneyimi

11 Temmuz Cumartesi

Matine 11.00 // Suare 17.00, Kabataş İskelesi

Kabataş – Anadolu Kavağı – Kabataş

Caz Vapuru

İstanbul Caz Festivali dinleyicisiyle uzun bir süre sonra geçen yıl tekrar buluşan Caz Vapuru, bu yıl da İstanbul Boğazı’nı denizden turlayarak, ferah bir müzik deneyimi yaşamak isteyen yolcularını bekliyor. Üstelik festival izleyicilerinin en secdiği etkinliklerden Caz Vapuru bu tek değil; matine ve suare olmak üzere iki kez seferde olacak! Gün ışında, aydınlık ve enerjik bir turu tercih etmek ya da akşam saatlerinde başlayacak seferde gün batımına tanık olurken yıldızlar altında caz tınılarının keyfine varmak mümkün olacak.

Kalıtsal müzikal yetenek, üretken bir kariyer

12 Temmuz Pazar 21.00, İstanbul Arkeoloji Müzesi

John Pizzarelli Trio

Müzik sezisini aileden kalıtsal olarak alan isimlerden biri caz gitarisi John Pizzarelli. Yumuşak ve dingin sesiyle birleşen yeteneği; babası ünlü caz gitaristi Bucky Pizzarelli’nin müzikal yeteneğiyle şekillenen gençlik yıllarından miras… 17 tanesini babası ve eşiyle kaydettiği 45 albüm yayınlayacak kadar üretken ve aileden müzisyen olmanın keyfini süren Pizzarelli üçlüsü ile katılıyor festivale. Amerikan caz standartlarına kattığı yeni yaklaşımda Nat King Cole, Frank Sinatra, Duke Ellington gibi isimleri yeniden yorumlarken repertuarından Beatles, Neil Young, Tom Waits ve Joni Mitchell gibi güncel isimlerde de ye alıyor.


Festivalde bir tam gün çocukların

12 Temmuz Pazar 10.30, Feriye

Çocukça Bir Gün

İstanbul Caz Festivali’nin bu yıl İKSV Alt Kat işbirliğiyle gerçekleştirdiği Çocukça Bir Gün, 12 Temmuz Pazar günü Feriye’de düzenlenecek. 0-9 yaş grubundaki çocuklar ve ailelere yönelik tüm gün sürecek etkinlikte, farklı yaş gruplarına yönelik müzik ve görsel sanatlar atölyeleri, ana sahnede müzikal gösteri ve animasyon film gösterimi, bahçe alanında caz dinletileri, sirk gösterisi ve interaktif oyun alanları yer alacak. Feriye’nin boğaza nazır keyifli atmosferinde aileler ve çocuklar sanat ve müzikle iç içe, keyifli bir gün geçirme şansı bulacak. 

Egzotik ritimler ve şiirsel bir performans

13 Temmuz 21.00, The Marmara Esma Sultan Yalısı

Monsieur Periné

Kolombiya’nın sıcak caz ritimleriyle karışan Latin popu sadece egzotik bir davetten çok daha fazlasını sunuyor. Kahvesi ve salsa topluluklarıyla meşhur Kolombiya’dan Monsieur Periné şarkılarında kültürel kimliğin yanı sıra anılar, şiirler ve coğrafyalarından aldıkları ilhamla dans var! Müzik yapmanın yollarını ararken tanışıp düğünler ve kutlamalarda sahne alan ikilinin renkli ve güçlü performansına kayıtsız kalmak hayli zor. Encanto Tropical albümleriyle 2019 Latin Grammy’de üç dalda aday gösterilen ekibin, Esma Sultan Yalısı’nın boğaza karşı ferah ortamında sunacağı performansta dans etmeden durmak kolay olmayacak!

Vitrin: Türkiye Güncel Müzik Buluşması

1-4 Temmuz

2017’den bu yana gerçekleştirilen Vitrin Türkiye Güncel Müzik Buluşması, bu yıl dördüncü kez dünyanın her yerinden müzik sektörü profesyonellerini İstanbul’da ağırlıyor. Festival kapsamında düzenlenen Vitrin, Türkiye’den güncel müziği odağına alan bir tanıtım ve iletişim etkinliği. Vitrin, başta Avrupa olmak üzere dünya çapında çok sayıda uluslararası müzik profesyonelinin Türkiye’den müzik gruplarını festival seyircisiyle beraber izleyerek tanımalarını sağlıyor. Diğer taraftan Türkiye’den ve dünyadan müzik profesyonellerini buluşturarak uluslararası iş birliği olanaklarını artırıyor. Ayrıca Turne Destek Ödülü’yle her yıl iki sanatçı veya topluluğun uluslararası turnelerine destek sağlıyor.

Vitrin hakkında ayrıntılı bilgi için: caz.iksv.org/tr/vitrin

Vitrin kapsamında gerçekleşecek konserler:

1 Temmuz – Coşku Turhan Quartet

1 Temmuz – Gece Gezmesi Şişhane

2 Temmuz – Gece Gezmesi Kadıköy

3 Temmuz – Kardeş Türküler ve konuklar Elina Duni & Harris Lambrakis

4 Temmuz – SEDA ERCİYES & JmH

FESTİVALDEN GENÇ MÜZİSYENLERE ÇAĞRI: GENÇ CAZ

İstanbul Caz Festivali kapsamında bu yıl 18. kez düzenlenen Genç Caz konserleri için başvurular başladı. Türkiye’de amatör veya yarı profesyonel olarak müzikle ilgilenen genç müzisyen ve topluluklara festival programında yer alabilecekleri bir platform oluşturan Genç Caz, caz ve benzeri müzik türlerine ilgi duyan genç müzisyenleri teşvik etmeyi ve profesyonel müzik dünyasına hazırlamayı amaçlıyor. Genç Caz’a katılmak isteyen müzisyenler ve topluluklar başvurularını http://genccaz.iksv.org/ adresinde yer alan online başvuru formunu doldurarak yapabilirler. Başvuru formu, dosyaları içeren bağlantı ile beraber en geç 27 Nisan Pazartesi günü’ne kadar gönderilmelidir.

Genç Caz Seçici Kurulu tarafından, 5 Mayıs Salı günü başvuruların arasından belirlenecek on topluluk, 10 Mayıs Pazar günü Salon İKSV’de halka açık yapılacak değerlendirme konserlerine davet edilecek. Değerlendirme konserlerinde seçici kurul, 15’er dakikadan oluşacak canlı performansları izleyerek 27. İstanbul Caz Festivali’nde yer alacak isimleri belirleyecek. Kazananlar, festivalin bu yıl da programında olan Parklarda Caz etkinliği kapsamında düzenlenecek ücretsiz Genç Caz konserlerinde yer almaya hak kazanacak. Bu isimler ayrıca, festival kitapçığı ve festivalin resmi web sitesinde, festival sanatçıları içerisinde yer alacaklar.

Genç Caz Seçici Kurulu’nda müzisyen Aycan Teztel, müzisyen Ayşe Tütüncü, müzisyen Cenk Erdoğan, müzik yazarı Feridun Ertaşkan, müzik yazarı ve yapımcı Hülya Tunçağ, müzisyen Kalben, müzisyen Selen Gülün, müzisyen Volkan Öktem,gazeteci Yekta Kopan ve İstanbul Caz Festivali Direktörü Harun İzer yer alıyor.

FESTİVAL ÖNCESİ ÇEŞİTLİ ETKİNLİKLER

İstanbul Caz Festivali’nde bu yıl ilk kez 30 Nisan Uluslararası Caz Günü’ne paralel olarak bir “Vikimaraton” düzenlenmesi planlanıyor. Her yıl 30 Nisan’da gerçekleştirilen Uluslararası Caz Günü, dünyanın dört bir yanından insanlara caz müziğini tanıtmak ve farklılıkları aşan bir iletişim biçimi olarak sahip olduğu önemli rolü vurgulamak amacıyla düzenlenmekte. Bu vesile ile İstanbul Caz Festivali bu yıl Vikipedi – Özgür Ansiklopedi’de Türkiye’den caz müzisyenleri hakkındaki bilgileri artırmayı ve çeşitlendirmeyi hedefleyen bir “Vikimaraton” (Vikipedi’ye içerik girme etkinliği) düzenlemeyi planlamaktadır. 30 Nisan Uluslararası Caz Günü öncesinde düzenlenecek bu etkinliğe dair bilgiler yakında açıklanacaktır.

Festival öncesinde yapılacak bir diğer etkinlik de, geçtiğimiz yıl yayımlanan festivalin ilk çocuk kitabı ile bağlantılı olarak çocuklara yönelik düzenlenecek “Renk Renk Caz” atölyeleri olacak. Kitapta yer alan müzik listelerinden yola çıkarak hazırlanan bu atölyeler, gökkuşağının 7 renginden esinlenilerek hazırlanan 7 tema üzerine 7 hafta boyunca sürecek. Ücretsiz olarak gerçekleştirilecek atölyeler, Nisan ayında Beril Azizoğlu yürütücülüğünde başlayacak. Erken Çocukluk Gelişimi ve Kültür-Sanat programları Bernard van Leer Vakfı işbirliğiyle geçtiğimiz yıl İKSV Alt Kat’ta başlamıştı ve festivalin ilk çocuk kitabı da geçen yıl “Renk Renk Caz” adıyla yayımlandı.

Festival önceside ayrıca çeşitli paneller ve film gösterimleri düzenlenmesi de planlanmakta. Etkinliklerle ilgili ayrıntılı bilgiler İstanbul Caz Festivali web sitesi ve sosyal medya hesaplarından yakında duruyurlacaktır.




   Evde kalın, sahneden uzak kalmayın    
Dünyaca zor bir dönemden geçtiğimiz şu günlerde ne mutluyuz ki Türkiye’den ve dünyadan birçok sanat kurumu, sanatçı, tiyatro ve dans topluluğu gösterileriyle, röportaj veya sohbetleriyle evlerimize konuk olmaya başladı. Daha önce İstanbul Tiyatro Festivali’ne de konuk olmuş Kumbaracı 50, La Colline Tiyatrosu gibi bazı tiyatrolar günlük kayıtlar ve sohbetler yayımlarken Schaubühne Berlin’den Münchner Kammerspiele’ye, NDT’den Mourad Merzouki’ye, Hareket Atölyesi Topluluğu’ndan Nilüfer Belediyesi Kent Tiyatrosu’na birçok topluluk ve sanatçı da gösterilerini tiyatro ve dansseverlerin erişimine açtı. Kimisi süreli kimisi süresiz olarak dijital platformlardan izlenebilen bu gösterilerden bazılarını sizler için derledik.
Dansın, tiyatronun hayatımızdan eksik olmadığı, sağlıklı günler dileriz.
 Sidi Larbi Cherkaoui
Geçtiğimiz yıllarda Sutra ile iki kere ağırladığımız dünyaca ünlü koreograf Sidi Larbi Cherkaoui’nin 2014 yılında prömiyer yapan göz alıcı koreografisi Noetic’i 16 Nisan’a kadar bu adres üzerinden izleyebilirsiniz.
National Theatre
National Theatre 2 Nisan’dan itibaren her hafta bir oyununu YouTube’da yayınlayacak. İzlemek için tıklayın.
Akram Khan Company & Numeridanse
Akram Khan Company ve Numeridanse sizi eşsiz bir koreografinin parçası olmaya davet ediyor. Dünyaca ünlü dansçı ve koreograf Akram Khan’ın Outwitting the Devil eserinden hareketle hayata geçirdiği Animal Kingdom projesiyle, tüm dünyadan katılımcıların içlerinde var olduğunu düşündükleri hayvanlardan ilhamla oluşturacakları koreografiler bir videoda bir araya getirilecek. İzlemek için tıklayın.
Sadler’s Wells
Hafızalarımızdan hâlâ çıkmayan Sutra ile geçen yıl İKSV özel etkinlikleri kapsamında ağırladığımız Sadler’s Wells, performans ve atölyelerle dolu şahane bir online program duyurdu. Program Dünya Tiyatro Günü’ne özel olarak BalletBoyz’dan Deluxe yayınıyla 27 Mart Cuma günü başladı. İzlemek için tıklayın.
Royal Court
Dünya Tiyatro Günü’nü kutlamak için Royal Court Tiyatrosu, David Ireland'ın yazdığı ödüllü oyun Kıbrıs Bulvarı'nın çevrimiçi bir versiyonunu bir ay süreyle yayınlayacak. İzlemek için tıklayın.
Bolşoy Tiyatrosu
Rusya’nın kültürel simgelerinden Bolşoy Tiyatrosu, dijital arşivindeki opera ve bale gösterilerini YouTube kanalı üzerinden belli günlerde 24 saatliğine erişime açıyor. İzlemek için tıklayın.
NDT 2
22. İstanbul Tiyatro Festivali’nde ağırladığımız dünyaca ünlü dans topluluğu NDT, ND TV üzerinden her hafta bir gösterisini erişime açıyor. İzlemek için tıklayın.
TR WARSZAWA
19. İstanbul Tiyatro Festivali’nde ağırladığımız Polonyalı topluluk TR WARSZAVA da bazı oyunlarını İngilizce altyazılı olarak Facebook hesapları üzerinden erişime açıyor. İzlemek için tıklayın.
Rimini Protokoll
Rimini Protokoll kayıtlı tüm arşivini seyiricilere açtı. İzlemek için tıklayın.
Theatre Odeon
Odeon Tiyatrosu’ndan birkaç oyun Tiyatro ve Kanepe seçkisi başlığıyla yayında! Göz atmak için tıklayın.
Dimitri Papaioannau
2000 yılında Medea ile İstanbul Tiyatro Festivali’ne konuk olmuş Yunan yönetmen, koreograf ve görsel sanatçı Dimitri Papaioannau’dan Inside’ı seyredin. İzlemek için tıklayın.
Anne Teresa De Keersmaeker
Belçikalı avangard performans sanatçısı Anne Teresa De Keersmaeker, 37 yıl önce gerçekleştirdiği koreografisi Rosas Danst Rosas’ı anlatıyor. Evinizden eşlik edebilirsiniz. İzlemek için tıklayın.
Münchner Kammerspiele
Her akşam bir Münchner Kammerspiele prodüksiyonu 24 saatliğine yayında. İzlemek için tıklayın.
La Colline Tiyatrosu
21. İstanbul Tiyatro Festivali’ne Wajdi Mouawad’ın Yalnız adlı oyunuyla konuk olan La Colline Tiyatrosu, 17 Mart’tan itibaren her gün Wajdi Mouawad’ın seslendirdiği bir günlük yayınlıyor. Dinlemek için tıklayın.
Theatre Chaillot
Chaillot Devlet Tiyatrosu, Trisha Brown’dan Ohad Naharin’e, Thierry Malandain’den Thomas Lebrun’a Fransa’dan ve dünyadan birçok usta koreografın işini ve daha fazlasını erişime açtı. İzlemek için tıklayın.
Christian Rizzo, Crystal Pite ve daha fazlası
Ontheboards.tv’de aralarında 20. İstanbul Tiyatro Festivali’ne konuk olmuş Christian Rizzo ve 22. İstanbul Tiyatro Festivali’nde ağırladığımız koreograf Crystal Pite’ın da işlerinin olduğu birçok dans performansı ARTATHOME20 koduyla nisan sonuna kadar ücretsiz. İzlemek için tıklayın.
Peeping Tom
Belçikalı dans topluluğu Peeping Tom’dan şahane bir üçleme yayında: Le Jardin, Le Salon ve Le Sous Sol. İzlemek için tıklayın.
Mourad Merzouki
22. İstanbul Tiyatro Festivali’nin unutulmayan dans gösterilerinden, Mourad Merzouki’nin koreografisini yaptığı Pixel ve daha birçok Merzouki koreografisi dansseverleri bekliyor. İzlemek için tıklayın.
Merzouki’nin yer çekimine meydan okuyan büyüleyici koreografisi Vertikal de 20 Haziran’a kadar bu adres üzerinden çevrimiçi seyredilebilir.
CCN2 Grenoble
CCN2 Grenoble Dans Topluluğu eş direktörleri Yoann Bourgeois ve Rachid Ouramdane bazı koreografilerini erişime açtı. İzlemek için tıklayın.
Theatre Uncut
Birbiriyle hiç tanışmayan, Skype üzerinden prova yapan ve kendi kameralarıyla çekim yapan Avrupalı aktörlerin oynadığı Bubble, Facebook’ta geçen bir oyun. 23 Mart’ta çevirimiçi olarak seyirciyle buluşan, Kieran Hurley’nin yazdığı, Theatre Uncut prodüksiyonu Bubble 23 Nisan’a kadar yayında. İzlemek için tıklayın.
Schaubühne Berlin
Dünyaca ünlü tiyatro topluluğu Schaubühne Berlin’den her akşam bir oyun TSİ 20.30-02.00 arasında online seyredilebiliyor. Scahubühne’nin online programına göz atmak için tıklayın.
Shakespeare’s Globe
Dünyanın en meşhur tiyatrolarından biri olan Shakespeare Globe Tiyatrosu arşivinden altı oyun iki haftalık periyotlarla YouTube’da yayınlanıyor. İzlemek için tıklayın.
Théâtre des Bouffes du Nord
1974 yılında Peter Brook ve Micheline Rozan yönetiminde yeniden açılan Paris’in en önemli tarihi tiyatrolarından Bouffes du Nord Tiyatrosu’ndan şahane bir seçki Vimeo’da yayında!
Théâtre du Soleil
Paris’in köklü avangard tiyatro topluluğu Théâtre du Soleil arşivinden bir seçki yayında!
Berliner Ensemble
Avrupa’nın en önemli tiyatro toplulularından Berliner Ensemble’dan her cuma yayınlanan bir oyun bir hafta süreyle seyredilebiliyor. İzlemek için tıklayın.
Vidy Tiyatrosu
Vidy Tiyatrosu’ndan Vidygital seçkisine göz atmak için tıklayın.
Yerli yapım ve programlar
Dostlar Tiyatrosu
Dostlar Tiyatrosu’ndan Marx’ın Dönüşü karantina günlerinde izlemeniz için YouTube’da! İzlemek için tıklayın.
GalataPerform
2003 yılında bağımsız tiyatro mekânı olarak kurulan, birçok kez festivalde de ağırladığımız GalataPerform dijital arşivini seyircilere açıyor. YouTube üzerinden izleyebileceğiniz Aksak İstanbul Hikayeleri adlı oyun, 2004 yılında 14. İstanbul Tiyatro Festivali’nde prömiyer yapmıştı. İzlemek için tıklayın.
Tiyatro Oyunevi
2012 yılında 18. İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında Mahir Günşiray yönetmenliğinde Tiyatro Oyunevi tarafından sahnelenen Tiyatro Öldü, YouTube’da erişime açık. İzlemek için tıklayın.
Kumbaracı50
Tiyatro üzerine sohbetler, soru-cevaplar, oyun okumaları, tiyatro şarkılarıyla Kumbaracı50’nin gerçekleştirdiği Kapı Açık Kalmış, nisan başından itibaren her çarşamba ve cumartesi yayınlanmaya devam ediyor. İzlemek için tıklayın.
Mekan Artı
Mekan Artı her perşembe geçmiş yıllarda sahnelenmiş bir oyununu YouTube üzerinden erişime açıyor. İzlemek için tıklayın.
Nilüfer Belediyesi Kent Tiyatrosu
Nilüfer Belediyesi Kent Tiyatrosu bugüne dek kaydı yapılmış tüm çocuk ve yetişkin oyunlarını Evde Kal, Tiyatrosuz Kalma sloganıyla tiyatroseverlerin erişimine açtı. İzlemek için tıklayın.
Kadro Pa
Kadro Pa’nın Shakespeare’in ünlü Macbeth trajedisinin obje tiyatrosu formatında bir menemen (soğanlı) tarifi olarak uyarladığı Macbeth Mutfakta oyunu 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’nde YouTube’da canlı yayınlandı. İzlemek için tıklayın.
Hareket Atölyesi
Hareket Atölyesi Topluluğu’nun daha önce İstanbul Tiyatro Festivali’ne de konuk olmuş aHHval, Kül Kadın ve Ruhiye de dahil olmak üzere birçok işi web sitelerinde yayında. İzlemek için tıklayın.
İlyas Odman
İlyas Odman happy happy together, Cam Adımlar gibi akıllardan çıkmayan koreografilerinin de yer aldığı vimeo hesabını evde olduğumuz bu günler için erişime açtı. İzlemek için tıklayın.
Gazete Müstehak
Tiyatro gazetesi Gazete Müstehak her akşam canlı yayınlarıyla evlerimize konuk oluyor. İzlemek için tıklayın.
Kültür ve Turizm Bakanlığı & TRT
Kültür ve Turizm Bakanlığı ve TRT işbirliğiyle altı hafta boyunca; her salı akşamı tiyatro oyunları, her cuma akşamı senfoni ve opera konserleri canlı olarak TRT2’de yayınlanacak. İzlemek için
 tıklayın.
Kültür ve Turizm Bakanlığı YouTube Kanalı
Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü, Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü ile Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü’nün çocuklar ve yetişkinlere yönelik tiyatro, opera ve bale gösterileri Kültür ve Turizm Bakanlığı YouTube kanalından erişime açıldı! İzlemek için tıklayın.
Enka Sanat
Enka Sanat, ocak ayında İstanbul Tiyatro Festivali işbirliğiyle gerçekleşen “Türkiye Tiyatrosu’nun ve İstanbul Tiyatro Festivali’nin 1980’lerden Günümüze Yolculuğu” panelinin tamamını YouTube’dan erişime açıyor. İzlemek için tıklayın.
Tiyatrolar.tv
Dijital tiyatro platformu Tiyatrolar.tv, 15 Nisan’da yayında.
Fulya Peker
23. İstanbul Tiyatro Festivali’nde prömiyerini yapan Narin Napalm’de izlediğimiz tiyatro sanatçısı Fulya Peker, DEM ve Veba isimli performanslarını Vimeo hesabı üzerinden erişime açtı.
BAMistanbul
BAMistanbul’dan evde isimli oyun okumaları serisi yayında. Murat Mahmutyazıcıoğlu ve Emre Yüksel kaleminden çıkan metinleri oyuncular evlerinden canlı olarak okuyor. İzlemek için tıklayın.


Kaynak :https://tiyatro.iksv.org/tr/haberler/evde-kalin-sahneden-uzak-kalmayin

  27. İstanbul Caz Festivali    


Genç caz müzisyenlerini festivale katılmaya çağırıyor

ŞARTNAME

İstanbul Caz Festivali kapsamında bu yıl 18. kez düzenlenen Genç Caz konserleri için başvurular başladı. Türkiye’de amatör veya yarı profesyonel olarak müzikle ilgilenen genç müzisyen ve topluluklara festival programında yer alabilecekleri bir platform oluşturan Genç Caz, caz ve benzeri müzik türlerine ilgi duyan genç müzisyenleri teşvik etmeyi ve profesyonel müzik dünyasına hazırlamayı amaçlıyor. Genç Caz’a katılmak isteyen müzisyenler ve topluluklar başvurularını genccaz.iksv.org adresinde yer alan online başvuru formunu doldurarak yapabilirler. Başvuru formu, dosyaları içeren bağlantı ile beraber en geç 27 Nisan Pazartesi gününe kadar gönderilmelidir.

Genç müzisyenler seçmelere klasik ya da çağdaş caz türlerindeki çalışmalarının yanı sıra, blues, funk, soul ya da caz etkileşimli yerel müzik ve benzeri tarzlardaki demoları ile katılabiliyor. Repertuar, adayların kendi özgün bestelerinin yanı sıra caz standartlarının veya başka parçaların yorumlarından da oluşabilir. Genç Caz’a profesyonel bir albüm yayımlamamış ve müzisyenleri 30 yaşın altında olan topluluklar başvurabiliyor.

Genç Caz Seçici Kurulu tarafından, 5 Mayıs Salı günü başvuruların arasından belirlenecek on topluluk, 10 Mayıs Pazar günü Salon İKSV’de halka açık yapılacak değerlendirme konserlerine davet edilecek. Değerlendirme konserlerinde seçici kurul, 15'er dakikadan oluşacak canlı performansları izleyerek 27. İstanbul Caz Festivali’nde yer alacak isimleri belirleyecek. Kazananlar, festivalin bu yıl da programında olan Parklarda Caz etkinliği kapsamında düzenlenecek ücretsiz Genç Caz konserlerinde yer almaya hak kazanacak. Bu isimler ayrıca, festival kitapçığı ve festivalin resmi web sitesinde, festival sanatçıları içerisinde yer alacaklar.

Genç Caz hakkında
Genç Caz Seçici Kurulu’nda müzisyen Aycan Teztel, müzisyen Ayşe Tütüncü, müzisyen Cenk Erdoğan, müzik yazarı Feridun Ertaşkan, müzik yazarı ve yapımcı Hülya Tunçağ, müzisyen Kalben, müzisyen Selen Gülün, müzisyen Volkan Öktem, gazeteci Yekta Kopan, NTV Radyo’da Cazın Büyüsü programını yapan Dr. Hakan Rauf Tüfekçi ve İstanbul Caz Festivali Direktörü Harun İzer yer alıyor.

Genç Caz konserleri, geçen on yedi yıl içerisinde 80’in üzerinde genç caz sanatçı ya da topluluğuna dünyaca ünlü caz sanatçılarıyla aynı festivalde yer alma imkânı sağladı. Bunun yanı sıra sanatçılar İstanbul Caz Festivali sonrasında başka festivallere katıldılar ve Türkiye ile yurt dışındaki çeşitli caz kulüplerinde sahne alma fırsatı yakaladılar. Geçtiğimiz yıllarda yolu Genç Caz’dan geçenler arasında; Gevende, Mikado, Ece Göksu, Ozan Musluoğlu, Batuhan Şallıel ve Anıl Şallıel, Volkan Topakoğlu, Yaşam Hancılar, Cihan Mürtezaoğlu, Deniz Taşar, Çağrı Sertel, Ekin Cengizkan, Başak Yavuz, Tolga Erzurumlu, Eylül Biçer, Can Tutuğ, Sanat Deliorman, The Kites, Cazzip Project ve İpek Dinç gibi müzisyen ve topluluklar yer alıyor.

ŞARTNAME
Genç Caz online başvuru formu için tıklayın
1. AMAÇ VE KONU
İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından düzenlenen İstanbul Caz Festivali (kısaca “Festival”) kapsamındaki Genç Caz Konserler Dizisinin (kısaca “Genç Caz”) amacı, Türkiye’de amatör veya yarı profesyonel olarak müzikle ilgilenen gençleri ve müzik öğrencilerine uluslararası bir festivalde sahne alma imkânı sağlayarak onları teşvik etmek ve profesyonel müzik dünyasına hazırlamaktır.

“Genç Caz” Konserler Dizisi dahilinde seçilecek olan müzisyenler ve topluluklar, İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın 27 Haziran – 14 Temmuz 2020 tarihleri arasında gerçekleştireceği 27. İstanbul Caz Festivali dahilinde konserler verecek ve bu şekilde Festival programında yer alacaklardır.

2. GENÇ CAZ’A BAŞVURU VE SEÇİM SÜRECİ
“Genç Caz” seçmelerine katılacak müzisyenler ve toplulukların öncelikle bu şartnamede belirtildiği şekilde Festival’e başvurmaları gereklidir. Değerlendirmeler bu başvurular üzerinden iki aşamalı bir seçim sonucunda yapılacaktır. İlk aşamada gönderilen başvurular arasından seçici kurul tarafından belirlenen topluluklar, ikinci aşamadaki değerlendirme konserine çağırılacaktır. Halka açık olarak yapılacak ve adayların canlı performanslarından oluşan değerlendirme konseri sonrasında seçici kurul tarafından başarılı bulunan dört ekip, Temmuz ayında festivale katılmaya hak kazanacaktır.

3. SEÇMELERE KATILMA KOŞULLARI
“Genç Caz” Seçmelerine başvuranların aşağıda belirtilen koşullara uyması gerekmektedir.

1 Ocak 1990 veya daha sonrası doğumlu olmaları,
Türkiye sınırları içinde ikamet ediyor veya öğrenim görüyor olmaları (yurtdışında yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının başvuruları da kabul edilecektir),
Adayların veya aday toplulukların daha önceden yayınlanmış bir profesyonel albüm kayıtları bulunmaması,
Genç Caz Seçmelerine solo veya topluluk* olarak başvurmak mümkündür. 8 kişi veya daha fazla üyeye sahip topluluklar tarafından yapılacak başvuruların seçmelere kabul edilip edilmeyeceğine Festival Yönetimi karar verir.
e) Başvuranların (solo dahil), müzik ve eserlerini sahnede tamamen canlı olarak icra edebilmesi gerekmektedir. Eserlerini kısmen veya tamamen daha önceden yapılmış kayıtlardan yararlanarak icra eden başvurular (playback, hazır altyapı üzerine söylemek veya kullanmak gibi) kabul edilmeyecektir. Ancak “sample” (örnekleme) kullanarak yapılan özgün çalışmalar bunun dışındadır. Seçmelerde herhangi bir “house band / eşlik grubu” bulunmayacaktır.
* Topluluk olarak yapılan başvurularda, bütün topluluk üyelerinin yukarıda belirtilen yaş sınırı dahilinde olması gereklidir. Ancak başvuran topluluk üyelerinin yaş ortalamasının söz konusu sınırı aşmaması halinde, topluluğun seçmelere kabul edilip edilmeyeceğine Festival yönetimi karar verir ve karar topluluğa bildirilir.

Seçici Kurul ve festival yönetiminin, Genç Caz etkinliğinin gerçekleştirilmesi açısından fayda veya gereklilik görmesi halinde, yukarıdaki koşullardan birini veya bazılarını yerine getiremeyen bir başvurunun da seçmelere katılmasına izin verilebilir.

4. BAŞVURU SÜRECİ
Genç Caz’a katılmak isteyen adaylar, başvurularını http://genccaz.iksv.org/ adresinde yer alan ONLINE BAŞVURU FORMU’nu doldurarak yapabilirler. Başvurularda temel olarak şu bilgilerin gönderilmesi beklenmektedir:

Müzisyen veya müzik topluluğunun demo kayıtları (mp3 / dijital ses dosyası olarak),
Web sitesinde yer alan online başvuru formu (doldurulmuş olarak),
Müzisyen veya topluluk üyelerinin fotoğrafı (gerekirse festival kitapçığına koymaya uygun kalite ve nitelikte, topluluk başvurularında bütün topluluk üyelerinin yer aldığı en az 300 dpi özellikte bir fotoğraf, web sitesinden yüklenebilir)
Adayların demo kayıtları ve fotoğraflarını herhangi bir paylaşım sitesine yükleyip genc.caz@iksv.org adresine yönlendirmeleri ve/veya bu dosyalara erişim için linki başvuru formundaki gerekli alana kopyalamaları gerekmektedir. Başvuru formu, dosyaları içeren link ile beraber en geç 27 Nisan 2020, Pazartesi günü saat 17.00’ye kadar gönderilmelidir. Bu tarihe kadar başvurularını tamamlayan adaylara, başvurularının alındığını teyit eden bir e-posta gönderilecektir.

Başvuruda bulunan tüm adaylar bu Şartnamedeki hükümleri bütünüyle kabul etmiş sayılırlar. Gönderilen başvuru dosyaları ve demo kayıtları iade edilmeyecektir.

Her müzisyen veya topluluk aynı proje için tek bir başvuruda bulunabilir. Ancak değişik projeler için farklı başvurularda bulunmak mümkündür.

5. SUNULACAK DEMO KAYITLARINDA ARANAN NİTELİKLER
Seçmelere; klasik / çağdaş caz türlerinde çalışmaların yanı sıra, fusion caz, rock caz, funk caz, latin caz, pop caz, acid caz, soul, R&B, elektronik caz, caz etkileşimli yerel müzikler ve benzeri tarzlardaki başvurular ile katılmak mümkündür. Caz ve komşu türleri dışında kalan başvurular değerlendirmeye alınmayacaktır.
Repertuar, adayların kendi özgün bestelerinin yanı sıra caz standartlarının veya başka parçaların yorumlarından da oluşabilir.
Sunulacak demonun ses dosyası (tercihan mp3 formatında) kaydedilerek hazırlanması şarttır. Diğer formatlardaki başvurular (mesela görüntü kayıtları) kabul edilmeyecektir.
Demo kayıtlarının en az 15 dakika, en fazla 30 dakika uzunluğunda olması tavsiye edilir. Değerlendirme esnasında 30 dakikadan uzun süren kayıtların tamamı dikkate alınmayabilir.

Eserlerin kayıt kalitesi bir değerlendirilme kriteri değildir ve kayıtların profesyonel bir stüdyoda yapılması şart olarak aranmamaktadır. İcra edilen eserlerin ve her bir müzisyenin çaldığı enstrümanın anlaşılabilir seviyede duyulması yeterli olacaktır. İstanbul Caz Festivali ekibi, ihtiyaç halinde başvuran adaylara uygun kayıt ortamı bulunması konusunda yardımcı olmaya çalışır.

6. SEÇİCİ KURUL
Genç Caz seçmelerine başvuran bütün sanatçı ve topluluklar arasında değerlendirmeyi yapacak Seçici Kurul aşağıda belirtilen üyelerden oluşmaktadır:

Aycan Teztel Müzisyen
Ayşe Tütüncü Müzisyen
Cenk Erdoğan Müzisyen
Selen Gülün Müzisyen
Feridun Ertaşkan Müzik yazarı
Harun İzer İstanbul Caz Festivali Direktörü
Kalben Müzisyen
Hülya Tunçağ Müzik yazarı, yapımcı
Volkan Öktem Müzisyen
Yekta Kopan Gazeteci
Festival, herhangi bir Seçici Kurul üyesinin üyelikten çekilmesi veya kurul faaliyetlerine katılamaması halinde seçeceği başka bir kişiyi seçici kurul üyesi olarak atayabilir.

7. DEĞERLENDİRME SÜRECİ
Başvuru süreci 21 Ocak 2020 Salı günü başlayacak ve 27 Nisan 2020 Pazartesi günü 17.00’de sona erecektir.
Yukarıda belirtilen tarih ve saate kadar Festival’e ulaşan müzisyen ve toplulukların başvuruları, Seçici Kurul tarafından değerlendirilecek ve seçici kurul üyelerinin her bir topluluk için yapacağı değerlendirmenin ortalaması alınarak, en başarılı on (10) topluluk değerlendirme konserine davet edilecektir.
Değerlendirme konserine çağırılacak topluluklar, 4 Mayıs haftası Festival’in web sitesinden duyurulacak ve ilgili müzisyen veya topluluğa durum doğrudan (telefon veya e-mail yolu ile) bildirilecektir. Herhangi bir müzisyen veya topluluk, değerlendirme konserine katılamayacağını bildirirse, seçmelere katılım hakkını kaybedecek, değerlendirme konserine başvurular arasında yapılan sıralamada ilk sekize girememiş bir sonraki topluluk davet edilecektir.
Değerlendirme konseri, 10 Mayıs 2020 Pazar günü, Salon İKSV’de gerçekleştirilecektir. Değerlendirme konserine çağırılan müzisyen veya topluluklar, Seçici Kurul huzurunda kendilerine bildirilecek saatlerde Genç Caz’a başvurdukları kadro ve demo kayıtlarında sundukları repertuar ile 15 dakikalık bir konser vereceklerdir.
Değerlendirme Konserini takiben seçici kurul “Genç Caz” konserlerine katılmaya hak kazanan altı (6) topluluğu belirleyecek ve açıklayacaktır. Bu topluluklar, değerlendirme konserini takip eden hafta içinde Festival’in web sitesinden duyurulacaktır.
Değerlendirme sürecine dair belirtilen tarih ve mekânlar, gerekli görülmesi halinde Festival yönetimi tarafından önceden ilgili taraflara da bildirilerek değiştirilebilir. Festival yönetimi, başvuran bütün topluluklardan başvuru süreci boyunca ek bilgi veya belgeler (fotoğraf, kayıt gibi) isteyebilir.

Değerlendirme konserine davet edilecek ve festivale katılmaya hak kazanacak topluluk sayıları festival yönetimi tarafından değiştirilebilir.

Değerlendirme süreci boyunca başvuranların her türlü ulaşım ve konaklama giderlerinin kendileri tarafından karşılanması gerekmektedir.

8. FESTİVAL KONSERLERİ
Yukarıda belirtilen değerlendirme süreci sonunda seçilen topluluklar Festival programında gerçekleşecek çeşitli etkinlikler kapsamında yer alacak ve konser vereceklerdir.

Genç Caz’a seçilen toplulukların Festival dâhilindeki konserlerine dair ayrıntılar, müzisyen veya topluluklara en az 3 hafta öncesinde bildirilecek ve festival föyleri ve kitapçıklarında duyurulacaktır. Bu duyurular için gruplardan istenecek ek bilgi ve fotoğraflar, kendileri ile bağlantıya geçecek Festival yetkilisine en kısa sürede ileteceklerdir. Konserler Festival yönetimi tarafından belirlenecek bir sahnede ve ücretsiz olarak gerçekleştirilecektir.

Festival’de yer almaya hak kazanan bütün Genç Caz sanatçılarına, Festival’in sanatçı kartı verilecek olup, sanatçılar bu kart ile Festival etkinliklerini herhangi bir ücret ödemeden takip edebileceklerdir.

Sanatçı veya topluluklar, değerlendirme konseri ve Festival dahilindeki Genç Caz konseri için her türlü yerel ulaşım ve konaklama masraflarından kendileri sorumludurlar. Festival, talep edilmesi halinde Türkiye içinde İstanbul dışından gelecek sanatçı ve topluluklara ulaşım ve konaklama desteği sağlanmasına karar verebilir. Sanatçı ve topluluklara bunun dışında konserler ile ilgili bir ödeme yapılmayacaktır.

Genç Caz’a seçilen topluluklar, Festival’de verecekleri konserlerde Genç Caz başvurularında belirttikleri kadro ile sahne almak zorundadırlar. Beklenmeyen durumlardan kaynaklanan değişiklikler Festival yönetimine bildirilir ve Seçici Kurul’un da görüşünü alınarak topluluğun programa katılıp katılamayacağına karar verir.

Seçilen sanatçı veya topluluklardan herhangi birinin Genç Caz’a katılamayacak olması durumunda onun yerine Seçici Kurul’un da görüşünü alınarak, Değerlendirme Konserine de katılmış ancak seçilmemiş bir başka topluluk çağrılabilir.

9. TEKNİK İHTİYAÇLAR
Sanatçı veya topluluklar, Genç Caz Değerlendirme Konseri için seçilmelerini takiben en kısa zamanda Festival yetkililerine Değerlendirme Konseri esnasında kullanacakları ekipmanı ve teknik ihtiyaçlarını bildireceklerdir. Aynı bilgiler, ekiplerin Festival’de yer almaları halinde de kullanılacaktır. Bu konuda Festival tarafından görevlendirilecek Festival yetkilisi, topluluklar ile bağlantıya geçecek ve gerekli koordinasyonu sağlayacaktır.



Festival, değerlendirme konseri ve Festival sırasındaki konserlerde gerekli ses düzenini kuracak ve diğer teknik hazırlıkları gerçekleştirilecektir. Müzisyenler ve topluluklar konser sırasında çalacakları müzik aletlerini kendileri temin etmek durumundadır. Ancak Festival, taşınması zor bazı enstrüman ve müzik ekipmanlarını (davul, kontrbas, gitar anfisi gibi) doğrudan sağlayabilir. Bunlar topluluk ile görüşülerek kararlaştırılacaktır.

 26. İstanbul Caz Festivali  

Tarih:29 Haziran-18 Temmuz
26. İstanbul Caz Festivali, yıldız isimlerden yeni keşiflere 300’ü aşkın yerli ve yabancı sanatçıyı İstanbul’un 27 farklı mekânında ağırlayacak.

26. İstanbul Caz Festivali, 29 Haziran-18 Temmuz tarihleri arasında, cazın usta isimlerinden güncel müziğin tanınmış ekiplerine, yeni keşiflerden sevilen yıldızlara, farklı mekânlarda gerçekleştirilecek 50’nin üzerinde konserle, bu yaz da Haziran ve Temmuz aylarında keşiflerle dolu bir festival deneyimi yaşatacak.
Festivalin Yıldızları
Festivalin bu yılki sürprizleri arasında saksofoncu, besteci, yapımcı ve grup lideri kimlikleriyle çağdaş cazın efsane isimlerinden Kamasi Washington, ünlü basçı Michael League’in liderliğinde sofistike besteleri çığır açıcı bir emprovizasyon stiliyle birleştiren Snarky Puppy, virtüöz piyanist ve besteci Aydın Esen, müziğini caz, R&B ve hip-hop unsurları etrafında ören besteci ve vokal José James, bestelediği, söylediği ve kendi enstrümanlarıyla çalıp kaydettiği şarkıları sayesinde yıldız haline gelen Jacob Collier, çağdaş cazın önde gelen piyanistlerinden Bill Charlap, caz piyanonun bir diğer yıldızı ve parlayan isimlerinden Shai Maestro, trompette öncü bir isim Paolo Fresu’nun Lars Danielsson ile ikili projesi Summerwind, caz, blues ve soul melodilerini ustalıkla bir araya getiren Mélanie de Biasio, genç neslin en yaratıcı caz müzisyenlerinden, yapımcı, besteci ve davulcu Makaya McCraven, reggae, soul, afro-beat ve latin ritimleriyle örülü, caz emprovizasyonları ile tanınan genç grup Nubiyan Twist, Azerbaycan folk müziğini cazla harmanlayarak modern bir dil yakalayan piyanist ve besteci Elchin Shirinov ve daha birçok isim bulunuyor.
Yerli Sahnenin Başarılı İsimleri Vitrin Sahnesi’nde
Festival kapsamında bu sene üçüncüsü gerçekleştirilecek, yerli sahnenin başarılı müzisyen ve topluluklarını merkezine alarak daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlamak amacıyla SOCAR Türkiye desteğiyle hayata geçirilen “Vitrin: Türkiye Güncel Müzik Buluşması” 3-6 Temmuz tarihleri arasında müzikseverlerle buluşacak. Vitrin kapsamında, dört günde gerçekleştirilecek 30’un üzerindeki konseri, festival izleyicisi ile beraber yurt dışından önde gelen uluslararası festival ve etkinlik yöneticilerinden oluşan kalabalık bir delege topluluğu da izleyecek.26. İSTANBUL CAZ FESTİVALİ PROGRAMI
9 Temmuz Salı, 20.45, Uniq Açık Hava Sahnesi
Kontrbasçı ve besteci Michael League’in, yıllar içinde giderek kalabalıklaşırken aynı zamanda bugünkü ruhuna erişmesini de sağlayan bir evrimle gelişen grubu Snarky Puppy, sofistike besteleri çığır açıcı bir emprovizasyon stiliyle yorumluyor. Yaklaşık on yıllık yoğun bir turne temposunun ardından peş peşe gelen Grammy ödülleriyle başarısını perçinleyen topluluk, caz, funk ve rock unsurlarıyla zenginleştirdikleri müzikleriyle her zaman keşifçi bir tavır takınıyor. 30’un üzerinde müzisyen arasından her konserde 8-12 kişilik bir seçkiyle sahne alan Snarky Puppy’nin her performansı tıpkı repertuvarları gibi gücünü değişimden alıyor. Son dört yıldır altın çağını yaşayan bu etkileyici topluluk, 26. İstanbul Caz Festivali kapsamında Birlikte Güzel desteğiyle izleyiciyle buluşacak. Avusturya’nın en heyecan verici caz topluluklarından Shake Stew yedilisi ise Snarky Puppy akşamının ön grubu olarak, afrobeat ve groove’lardan örülü hipnotik müziğini sahneye taşıyacak.

Kamasi Washington
10 Temmuz Çarşamba, 21.30, Volkswagen Arena
2015’te yayımladığı ilk albümü The Epic ile kayda değer bir çıkış yaptıktan sonra bu başarıyı prestijli pek çok ödülle ve güçlü işbirlikleriyle perçinleyen Kamasi Washington, bugüne kadar John Legend, Run the Jewels, Ibeyi gibi yıldız müzisyen ve topluluklarla ortak çalışmalara imza attı. Saksofoncu, besteci, yapımcı ve grup lideri kimlikleriyle emin adımlarla ilerleyen Washington, 2017’deki Whitney Bienali’ne de bir multimedia enstalasyonuyla katılarak, müziğiyle atıfta bulunduğu çokkültürlülüğe bir kez daha vurgu yaptı. Parçası olduğu Ummah Chroma yönetmen kolektifiyle yaptığı As Told To G/D Thyself adlı filmi, bu yılki Sundance festivalinde prömiyerini yaptı. İstanbul Caz Festivali’ni ikinci kez ziyaret edecek olan Kamasi Washington’ı, hip-hop, R&B ve cazın bir araya geldiği performansı ile festivalde olacak.

Jacob Collier // Makaya McCraven
18 Temmuz Perşembe, 21.00, Uniq Açık Hava Sahnesi
Kendi odasından yayımladığı YouTube videolarıyla dünyaya açılan Jacob Collier, 2016’da kendi çabalarıyla yayımladığı, bestelerinden yapımcılığına kadar her şeyi kendi üstlendiği albümü “In My Room” ile iki Grammy kazandı. Quincy Jones’un da radarına takılan Jacob Collier, Herbie Hancock ve Hans Zimmer ile yaptığı işbirliklerinin yanı sıra, Pharrell Williams gibi yıldızlarla sahne aldı. Geçtiğimiz yıl dört bölümlük Djesse projesinin ilk albümünü yayımladı. Sınırsız hayal gücüyle yarattığı ve pek çok türü harmanlayan şarkılarıyla masalsı bir dünyanın kapılarını aralayan bu genç yıldızın müziğinde cazın yanı sıra a cappella, groove, folk, trip-hop, klasik müzik, Brezilya müziği, Gospel ve soul unsurları muhteşem doğaçlamalalarla bir araya geliyor. Caz ve elektronik müzik arasındaki sınırları bulanıklaştıran yapımcı, besteci ve davulcu Makaya McCraven ise, kendine has buluşlarıyla bu akşamın ilk konuğu. Kendisine “ses kolajcısı” lakabı yakıştırılan, on parmağında on marifet bu deha, Şikago müzik sahnesinin günümüzdeki en ele avuca sığmaz isimlerinden. Sevenleri için 2015’te yayımladığı “In the Moment”, caz müziği açısından bir devrim niteliği taşıyor ve şimdiden yeni nesil caz müziğine ilham veren kilometre taşları arasında sayılıyor.

En Başarılı Caz Müzisyenlerinden Eşsiz Konserler

José James Presents: “Lean On Me”
3 Temmuz Çarşamba, 21.00, Sultan Park - Swissotel The Bosphorus
Karakteristik müziğini caz, R&B ve hip-hop unsurları etrafında ören besteci ve vokal José James, son on yıldır caz sahnesinin takdiri en çok hak eden müzisyenleri arasında yer alıyor. Bugüne kadar yedi albüm yayımlayan, her biriyle dünya genelindeki müzik eleştirmenlerinden ve caz meraklılarından övgüler almayı başaran José James, Central Park Summerstage (New York), The Kennedy Center (Washington), Royal Festival Hall (Londra) ve Billboard Live (Tokyo) gibi pek çok uluslararası sahnede etkileyici performanslar sergiledi. Çağdaş Amerikan cazının önemli temsilcilerinden biri olarak kabul gören müzisyen, Bill Withers’a atfettiği son albüm projesi “Lean on Me” ile müzik serüvenine yeni başarılar eklemeye devam ediyor. 26. İstanbul Caz Festivali’nin konuğu olarak grubuyla Swissotel Sultan Park’ta Bill Withers repertuvarıyla sahne alacak José James’in eklektik müziği bu kez İstanbul’a taşınıyor.

Aydın Esen Group
5 Temmuz Cuma, 19.30, Uniq Hall
Virtüöz piyanist ve besteci Aydın Esen, füzyon caz ve post-bop esintileri taşırken elektronik unsurlar da barındıran emprovizasyonlarıyla 26. İstanbul Caz Festivali’nin konuğu oluyor. Kategorilere sığmayan, çığır açıcı eserleriyle çağdaş müziğin dünyaca tanınan, üstün yeteneklerinden biri olan Aydın Esen, henüz beş yaşındayken tanıştığı piyanoyla bağını hiçbir zaman koparmadı. İlk gençlik yıllarında Berklee College of Music, New England Conservatory of Music ve The Juilliard School eğitimleriyle bu bağı taçlandırdı. Gary Burton, Eddie Gomez, Pat Metheny and Emily Remler gibi isimlerle birlikte çaldı. Bugüne kadar on üç başarılı albüme imza atmasının yanı sıra, müzisyen, aranjör ve yapımcı kimlikleriyle pek çok uluslararası albüme de katkıda bulunan Aydın Esen’e bu konserde basta Greg Jones ve davulda Tommy Campbell eşlik edecek.


Bill Charlap Trio
8 Temmuz Pazartesi, 19.00, Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi
Bugüne dek Phil Woods, Wynton Marsalis gibi cazın usta müzisyenlerinin yanı sıra Tony Bennett ve Barbra Streisand gibi efsane vokallerle sahne paylaşan ve stüdyo kayıtlarına katılan, çağdaş cazın önde gelen piyanistlerinden Bill Charlap, bu yaz 26. İstanbul Caz Festivali’nin konuğu oluyor. Sanatçının 20 yılı aşkın zamandır, kontrbasçı Peter Washington ve davulcu Kenny Washington ile hayat verdiği Bill Charlap Trio, bugün cazın tartışmasız en etkileyici topluluklarından biri olarak kabul ediliyor. New York’un Jazz In July festivalinin artistik direktörlüğünü sürdüren ve Lincoln Center’da caz konserleri düzenleyen, iki Grammy adaylığının da sahibi Bill Charlap’in hayranlık uyandırıcı trio’suyla sahne alacağı bu akşam, festivalin kaçırılmaması gereken sürprizlerinden biri.


Paolo Fresu & Lars Danielsson “Summerwind” // Cem Tuncer Quartet
12 Temmuz Cuma, 20.00, Venedik Sarayı Bahçesi
Bu akşamın yıldızı, müziğin duygulara temas etmesi gerektiğine inanan trompetçi Paolo Fresu ve kontrbasçı Lars Danielsson’un çiçeği burnunda ikilisi. Bu deneyimli iki müzisyen, konserlerinde fazlalıklardan itinayla uzak dururken, her adımı incelikle düşünülmüş bir yol izliyor. Gücünü bu minimal tavırdan alan müzikleri, yeri geldiğinde klasik caz ve folk unsurlarıyla da birleşiyor ve hiç rutine düşmeden sürpriz dolu adımlar atarak, zevkle içine çekildiğiniz yepyeni bir evren yaratıyor. Birlikte müzik yaparken her şeyden önce sezgilerine kulak veren ikili, aralarındaki kusursuz uyumu, geçtiğimiz yıl yayımlanan ve çoğu orijinal bestelerden oluşan ilk albümleri Summerwind ile bir kez daha ortaya koydu; şimdi de bu albümden parçalarla festivalin konuğu. Venedik Sarayı Bahçesi’nin tarihi atmosferinde yaşanacak bu festival akşamında cazseverleri karşılayacak isim ise caz gitaristi, besteci, aranjör ve yapımcı Cem Tuncer ve grubu. Neşet Ruacan, Ali Perret, L.Butch Morris, Aydın Esen, Ricky Ford gibi müzisyenlerle çalışan sanatçı aynı zamanda film ve dizi müziği besteleriyle de tanınıyor.


Ömür Göksel // Hakan Başar Trio
16 Temmuz Salı, 20.30, Uniq Açık Hava Sahnesi
“Mutluluk” ve “Sevemem Artık” gibi Altın Plak kazanan çalışmalarıyla 1960’lar ve 70’lere imzasını atan ve 26. İstanbul Caz Festivali’nde Yaşam Boyu Başarı Ödülünü de alacak cazın usta vokallerinden Ömür Göksel’in performansıyla sahnede nostalji rüzgârları estirecek. Göksel’e sahnede piyanoda Uraz Kıvaner, saksofonda Engin Recepoğulları, basta Ozan Musluoğlu ve davulda Ferit Odman’dan oluşan güçlü bir topluluk eşlik edecek.  Müzikseverler Göksel’in öncesinde bir genç yeteneği dinleme fırsatını da elde edecekler. Akşamın ilk konuğu 2004 doğumlu Hakan Başar, henüz sekiz yaşındayken piyanoya başladı ve ilk konserini verdiğinde 10 yaşındaydı. İlk albümü On Top Of The Roof,  2019 yaz sonunda Chet Baker'ın da albümünü yayımlamış olan yapımcı tarafından İngiltere'de yayımlanacak olan Hakan Başar’a davulda Ferit Odman basta Halil Çağlar Serin eşlik ediyor."


Shai Maestro Trio
17 Temmuz Çarşamba, 21.30, Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi
Kuşağının en yetenekli caz piyanistlerinden Shai Maestro’nun müziğine kulak vermek, gizemli ve derinlikli bir dünyanın kapılarını aralamak gibi. 2011’de üçlüsüyle ilk çıkışını yaptığından beri adından övgüyle söz ettiren piyanist, grubuyla birlikte günümüzün en güçlü topluluk müziklerinden birine eşsiz bir uyumla ses veriyor. Kontrbasın yıldız ismi Avishai Cohen’den aldığı teklifle 2008’de Avishai Cohen Trio’ya katılan, 2011’e kadar grupla birlikte turnelerde sahne alan ve albüm kayıtlarına katılan İsrailli müzisyen Shai Maestro, 2010’da kendi topluluğu Shai Maestro Trio’yu kurdu ve aynı yıl ilk albümlerini yayımladı. Bugüne kadar birlikte beş başarılı albüm hazırlayan bu ilham verici topluluk, henüz ilk yılındayken Chick Corea, Tigran Hamasyan, Esperanza Spalding ve Diana Krall gibi yıldız müzisyenlere turnelerinde eşlik ederek başladığı doludizgin serüvenine devam ediyor. Son olarak geçtiğimiz yıl yayımladıkları “The Dream Thief” albümüyle içten müziğini kendisinin ve grubunun virtüözlüğüyle birleştiren Shai Maestro, kontrbasçı Jorge Roeder ve davulcu Ofri Nehemya, bu yaz İstanbul Caz Festivali sahnesine konuk olacaklar.

Cazın çağdaş yorumcuları

Mélanie de Biasio
5 Temmuz Cuma, 21.30, Uniq Açık Hava Sahnesi
Caz, blues ve soul melodilerini ustalıkla bir araya getiren Belçikalı caz şarkıcısı, söz yazarı, besteci ve multi-enstrümantalist Mélanie de Biasio, karakteristik vokaliyle 26. İstanbul Caz Festivali sahnesinin heyecan verici konuklarından biri oluyor. De Biasio, ilk gençlik yılllarındaki idolleri Portishead ve Pink Floyd’un etkilerinin de hissedildiği atmosferik müziğiyle çağdaş caz sahnesinin yaratıcılığıyla hayranlık uyandıran kadın sanatçıları arasında kabul ediliyor. Büyük ilgi gören ilk iki albümü Blackened Cities ve No Deal’dan sonra üçüncü albümü Lilies ile caz dünyasındaki varlığını güçlendirdi. De Biasio’nun, içindeki en derin korkulara adadığı bu albümün ana fikri, sanatçının 2004’te yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle sesini hiç kullanamadığı bir yıl boyunca yaptığı çalışmalara dayanıyor. İç dünyasını müziğinde özgürce paylaşan bu tutkulu vokal, festival izleyicisine duyguların dilinden konuşan bir akşam yaşatacak.

RYMDEN / Nubiyan Twist / Turgut Alp Bekoğlu Love Jazz Quartet / Barış Demirel–Barıştık Mı
6 Temmuz Cumartesi, 19.00, Beykoz Kundura
Beykoz Kundura’daki bu festival gününün açılışını, yayımladığı son albümüyle büyük ilgi gören trompetçi Barış Demirel–Barıştık Mı yapıyor ve ardından sahneyi, müzik otoritelerince Türkiye’nin en önemli davulcularından biri olarak gösterilen Turgut Alp Bekoğlu’na bırakıyor. Bugüne kadar Gloria Gaynor, Marcus Miller, George Benson, Joe Lovano, Erik Truffaz ve Sezen Aksu gibi isimlerin de aralarında bulunduğu sanatçılarla çalışan Bekoğlu, Ajda Pekkan, Erkan Oğur/Telvin ve İlhan Erşahin’s İstanbul Sessions gibi farklı projelere de katılımını sürdürüyor. Bu iki ismin ardından, 90’lardan milenyumun başına kadar İskandinavya’da pek çok müzisyen ve gruba ilham veren iki grup New Conception of Jazz ve e.s.t.’in üyeleri arasında yer alan ödüllü piyanist Bugge Wesseltoft, klavyeci Dan Berglund ve basçı Magnus Öström’den oluşan RYMDEN sahneyi devralıyor. Varolan biçimler üzerinde oynamaya ve yeni yollar aramaya kendini adayan üçlünün müziği 21. yüzyılın İskandinav ruhundan besleniyor; minimal bir tavır takınırken aynı zamanda sinematografik ve epik bir etki yaratmayı da başarıyor. İlk albümleri “Reflections and Odysseys”i bu yılın başında yayımlayan RYMDEN, deneysel dünyasını 26. İstanbul Caz Festivali’ne taşıyor. Günün kapanışını ise yapımcı ve gitarist Tom Excell’in 10 kişilik grubu Nubiyan Twist yapıyor. Reggae, soul, afro-beat ve latin ritimleriyle örülü, caz emprovizasyonları ve geleneksel enstrümanların yanı sıra elektronik unsurları da barındıran bu modern sound izleyiciye kaçırılmaması gereken bir deneyim vaat ediyor. Etkinlik Beykoz Kundura’nın değerli işbirliğiyle gerçekleştiriliyor.

Farklı Müzik Geleneklerinden Caza Dokunan Eller

Alfredo Rodriguez & Pedrito Martinez 
8 Temmuz Pazartesi, 21.00, The Marmara Esma Sultan Yalısı
Bir tarafta, çocukluk yıllarında klasik piyano eğitimi almaya başlayan, okul çıkışlarında müzisyen babasının orkestrasında çalan ve efsanevi yapımcı Quincy Jones tarafından 2006’da Montreux Caz Festivali’nde keşfedilen caz piyanisti ve besteci Alfredo Rodríguez. Diğer tarafta, Afro-Kübalı perküsyon ve vokal stilini Havana sokaklarının ruhuyla harmanlayarak geliştiren ve ustalık kazanan Pedrito Martinez. Havana’da başlayarak müzik tutkusuyla gelişen bu iki farklı hayat yolculuğunun ilk kesişim noktası Rodríguez’in ikinci albümü “The Invasion Parade” oldu; Martinez bu albümdeki iki parçaya, kendine has vokalleriyle eşlik eder. Bu albümde birlikte çalıştıktan yıllar sonra, bir ikili olduklarını ilan edecekleri ilk sahne performansları ise New York’un ikonik caz kulübü Jazz Standard’da gerçekleşti. O günden bu yana yolları hiç ayrılmayan ve coşkulu müziklerini 2019 Şubat ayında yayımlanan ilk albümleri “Duologue”da bir araya getiren ikili, bu yıl ilk kez İstanbul Caz Festivali’nin konuğu oluyor. Clifford Chance, Yegin Çiftçi Avukatlık Ortaklığı’nın katkılarıyla gerçekleşecek Martinez ve Rodríguez’in vokalleriyle enerjisi hiç eksilmeyecek ve Küba klasiklerinden orijinal bestelere uzanan bir seçki sunacak bu performans, Esma Sultan Yalısı’nın etkileyici boğaz atmosferine Havana heyecanı getirecek.

Elchin Shirinov Trio // Cyrille Aimée
7 Temmuz Pazar, 20.45, Sakıp Sabancı Müzesi Fıstıklı Teras
SSM Fıstıklı Teras’ın boğaz atmosferinde yaşanacak bu festival akşamı SOCAR Türkiye sponsorluğunda, Elchin Shirinov Trio’nun performansıyla başlayacak. Azerbaycan folk müziğini cazla harmanlayarak modern bir dil yakalayan piyanist ve besteci Elchin Shirinov, Grammy ödüllü basçı Panagiotis Andreou ve yenilikçi melodilerin kâşifi davulcu Engin Günaydın’in performansı unutulmaz bir caz gecesi için en iyi seçeneklerden bir tanesi olacak. Gecenin ikinci yarısı ise “caz vokalleri galaksisinde yükselen bir yıldız” olarak tanımlanan ve lirik olduğu kadar oyunbaz tarzıyla Ella Fitzgerald’la karşılaştırılan Cyrille Aimée ile devam edecek.

Mozaik
17 Temmuz Çarşamba, 19.00, Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi
1980 ve 90’ların kült grubu Mozaik, 35 yıl sonra aynı kadroyla yeniden bir araya geliyor. Festivalin en anlamlı gecelerinden birine dönüşecek bu konserde Mozaik’in 1983-1995 kadrosundan Ayşe Tütüncü, Saruhan Erim, Mehmet Taygun, Timuçin Gürer, Serdar Ateşer, Mehmet Tütüncü, Ezel Akay ve Yağız Üresin‘in yanı sıra, Gevende grubundan Gökçe Gürçay da yer alacak. Yer yer caz, rock ve rock – füzyon tarzlarına yakın duran grup müziğinde her zaman deneysellikten yana bir tavır takınıyor. 1987 yılına kadar her konserini farklı bir tema etrafında tasarlayan, konser öncelerinde seyirciye o repertuvarın ruhunu yansıtan program dergileri dağıtan bu efsane grup, yeni sözler söylemek için, 26. İstanbul Caz Festivali’ne konuk oluyor.

Vitrin Matine Konseri: Tolgahan Çoğulu & Sinan Ayyıldız
6 Temmuz Cumartesi, 13.30, Salon İKSV
Ayarlanabilir mikrotonal gitarın mucidi Tolgahan Çoğulu ve bağlama icracısı Sinan Ayyıldız ikilisinin Salon İKSV’de vereceği konser, keşfedilmeye değer melodiler vaat ediyor. Müzisyenler, solo ve grup çalışmalarıyla olduğu kadar, müziğin teorisine dair akademik çalışmalarıyla da isimlerinden söz ettiriyor. Tolgahan Çoğulu’nun 2018 yılında Fernando Perez ile birlikte yazdığı mikrotonal gitar metodu ve “Microtonal” adlı solo mikrotonal gitar albümü İspanya’da yayımlandı. Sinan Ayyıldız, ritm üstadı Abbos Kosimov, Belçika beatbox şampiyonu Fatty K., A.B.D. Beatbox şampiyonu Beat Rhino ve Nile Project'in kontrbasçısı Miles Jay ile konserler verdi. Grubu Mesel ile London Nour Festival kapsamında Royal Albert Hall’da sahne aldı. Bu başarılı ikilinin, mikrotonal gitar, çift saplı saz ve klasik gitar ile, hiç bitmesin dedirtecek diyaloglar kuracağı Vitrin Matine Konseri müzik severleri bekliyor.

İstanbul Caz Festivali’nin Gelenekselleşen Etkinlikleri Gece Gezmesi ve Parklarda Caz


Gece Gezmesi
4 Temmuz Perşembe, 19.00, Kadıköy-Moda
Son dört yılda bütün biletleri tükenen ve bu yıl beşincisi düzenlenecek Gece Gezmesi, Gaye Su Akyol, Ah! Kosmos, Elz & The Cult, The Kites, Eda And, Cava Grande gibi bağımsız sahnenin güçlü ve alternatif isimlerini ve İsrail’den Liraz’ı ağırlayacak. Etkinlik, Birlikte Güzel desteğiyle, All Saints Moda Kilisesi, Bant Mag Havuz / Bina, Kadıköy Sahne, Kadıköy Sineması, KargART, Mecra ve Moda Sahnesi gibi Kadıköy’ün sevilen mekânlarına yayılacak.

Parklarda Caz
29 Haziran Cumartesi, 18.00, Beylikdüzü Yaşam Vadisi Parkı
30 Haziran Pazar, 18.00, Fenerbahçe Parkı ve Fenerbahçe Khalkedon
Festivalin ücretsiz etkinlikleri arasında yer alan, yeşille cazı bir araya getiren Parklarda Caz konserleri yazın en sevilen etkinliklerinden olmaya devam ediyor. Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da iki güne yayılacak konserlerde Genç Caz gruplarının performanslarından sonra, hepsi Barselonalı dokuz kadın müzisyenin hayat verdiği Balkan Paradise Orchestra sahne alacak. Çoğunlukla enstrüman müziğine odaklanan eğlenceli performanslarında vokallere ve elektronik unsurlara da yer veren Balkan Paradise Orchestra, bu sayede enerjisini korumayı biliyor. Orijinal bestelerin yanı sıra Goran Bregoviç klasiklerinden Pulp Fiction film müziklerinin Balkan tınılarıyla yorumlandığı örneklere uzanan performanslarında izleyicinin ilgisini hep canlı tutan grup, sahnede daha da güçleniyor. 2018 Mart ayında ilk albümleri “K’ataka”yı yayımlayan ve yurtdışında önemli festivallere katılan, cazın yeni nesil keşiflerinden olan bu genç topluluk ile müzikle dolu bir yaz günü festival ziyaretçisini bekliyor. Bu yıl da Parklarda Caz programında MasterCard’ın katkılarıyla yine açık hava film gösterimi izleyicilerle buluşacak.

Festivalden İki Yeni Etkinlik

Ah Şu Cazlar Blues’lar
7 Temmuz Pazar, 19.30, Halıcıoğlu
Bu yıl festival, ücretsiz etkinliklerine bir yenisini ekleyerek, Beyoğlu’nun Haliç kıyısında da çeşitli toplulukları izleyiciler ile buluşturacak bir projeyi hayata geçiriyor. Halıcıoğlu Parkı’nda düzenlenmesi planlanan “Ah Şu Cazlar Blues’lar”, Türkiye’den ve dünyadan geleneksel müzik ile doğaçlamanın bir araya geldiği başarılı örnekleri sunacak bir gece olarak kurgulandı. 7 Temmuz Pazar akşamı gerçekleşecek bu ücretsiz etkinlikte, farklı coğrafyalardan gelen müzik toplulukları, performanslarıyla müziğin evrenselliği ve birleştirici gücünün bir kez daha altını çizecekler.

VİTRİN TURU: No Land, Efe Demiral ve daha fazlası
3 Temmuz Çarşamba, 20.30, Salon İKSV, Nardis Jazz Club, Cemiyet
26. İstanbul Caz Festivali’nin bu yıl ilk defa gerçekleştireceği Vitrin Turu’nun durakları Salon İKSV, Cemiyet ve Nardis Jazz Club. Tek biletle bu üç farklı mekânda birçok konser izleme fırsatı sunan programın konukları arasında No Land, Efe Demiral, Gülşah Erol Band ve Duru And da yer alıyor.


İSTANBUL CAZ FESTİVALİ’NDEN ÇOCUKLARA ÖZEL 

“ÇOCUKÇA BİR GÜN” İLE ÇOCUKLAR HEM ÖĞRENİYOR, HEM EĞLENİYOR

26. İstanbul Caz Festivali bu yıl üçüncü kez bir çocuk etkinliğine programında yer veriyor. 13 Temmuz Cumartesi günü Feriye’de saat 14.00’da başlayacak “Çocukça Bir Gün” başlıklı etkinlikle, Festivalin çocukların dilinden konuştuğu, onlar için tasarlanmış konserler, atölyeler ve performanslarla dolu masalsı bir müzik günü gerçekleştirilecek. Üç yıldır düzenlenen Çocukça Bir Gün bu yıl, Yürüyen Merdiven ve Tülay Günal ile “Masalların Masalı” performanslarının da yer aldığı programıyla çocuklara unutulmaz bir gün yaşatacak. Etkinlik için bilet alanların rezervasyonla katılabileceği çocuklar için yaratıcı atölyelerin programı daha sonra açıklanacaktır.         

FESTİVALDEN ÇOCUKLARA GÖKKUŞAĞININ RENKLERİNDE BİR CAZ KİTABI

26. İstanbul Caz Festivali kapsamında bu yıl Bernard van Leer Vakfı’nın desteğiyle bir de çocuk kitabı yayımlanacak. Editörlüğünü, kitabın yapısını da kurgulayan Burcu Ural Kopan’ın üstlendiği kitap, caz müziğini çocuklara gökkuşağının yedi rengi üzerinden anlatacak. Kitabın her bölümünde bir okuma bölümünün yanı sıra bulmacalar, uygulamalı etkinlikler, oyunlar da olacak. Ayrıca her bölüm bir caz müzisyenini tanıtacak ve konuyla ilişkili bir dinleme listesi içerecek.

Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Feyza Çorapçı’nın akademik danışman olarak destek verdiği kitap, Türkçe, İngilizce ve Arapça olmak üzere üç dilde hazırlanacak ve festival mekânlarıyla anlaşmalı kitabevlerinden ücretsiz olarak temin edilebilecek. Ayrıca festival sırasında çeşitli festival mekânlarında ve İKSV Alt Kat: Öğrenme ve Etkileşim Alanı’nda kitapla bağlantılı atölye çalışmaları düzenlenecek.

İstanbul Caz Festivali çocuk kitabı, İKSV’nin Bernard van Leer Vakfı’nın desteğiyle yürüttüğü Erken Çocukluk Gelişimi ve Kültür-Sanat başlıklı proje kapsamında hazırlanıyor. 2019 sonuna kadar devam edecek proje kapsamında festival ve bienaller için hazırlanan çocuk kitaplarının yanı sıra özel etkinlikler, okumalar, atölye çalışmaları, çeşitli eğitim, seminer ve toplantılar düzenleniyor.  

ÇOCUK ATÖLYELERİ TASARIM PROGRAMI

İstanbul Caz Festivali ve İKSV Alt Kat işbirliğinde, İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) desteğiyle çocuklarla birlikte çalışmak isteyen müzisyenlere yönelik Çocuk Atölyeleri Tasarım Programı düzenliyor. Programa katılan müzisyenler, çeşitli yaş gruplarından çocukların müziğe olan ilgisini artırmak, ritim duygularını ve yaratıcılıklarını geliştirmek amacıyla atölye içerikleri tasarlıyor. Program kapsamında seminer ve ustalık sınıflarına katılan müzisyenlerin hazırlayacağı bu atölye programlarından seçilecek bazıları, festivaldeki çocuklara yönelik programlarda da değerlendirilebilecek.

Yapılan açık çağrı sonucunda programa davet edilen sekiz müzisyen, sırasıyla Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyelerinin düzenlediği Kültür-Sanat Atölyelerinde Çocuk ve Gençlerin Öğrenme Süreçlerini Destekleme Semineri’nin yanı sıra, PACE Çocuk Sanat Merkezi Kurucusu ve Sanat Eğitmeni Barış Karayazgan ve İsveç merkezli ShareMusic & Performing Arts’ın Kurucusu ve Sanat Direktörü Sophia Alexandersson ile yapılan ustalık sınıflarına katılma imkânı buldu. Sophia Alexandersson’un ustalık sınıfı, İsveç İstanbul Başkonsolosluğu’nun değerli destekleriyle düzenlendi. 

Bu program, Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Feyza Çorapçı, Matematik ve Fen Bilimleri Eğitimi Bölümü’nden Doç. Dr. Sevil Akaygün ile İKSV Alt Kat ve İstanbul Caz Festivali tarafından hazırlandı.

FESTİVALDEN GENÇ MÜZİSYENLERE ÇAĞRI: GENÇ CAZ

İstanbul Caz Festivali kapsamında, Türkiye’de amatör veya yarı profesyonel olarak müzikle ilgilenen genç müzisyen ve topluluklara festival programında yer alabilecekleri bir platform oluşturan Genç Caz da bu yıl 17. kez gerçekleştiriliyor.

Genç müzisyenlerin klasik ya da çağdaş caz türlerindeki çalışmalarının yanı sıra, blues, funk, soul ya da caz etkileşimli yerel müzik ve benzeri tarzlardaki demoları ile katılabildiği Genç Caz programının kazananları, Parklarda Caz etkinliği kapsamında düzenlenecek ücretsiz Genç Caz konserlerinde yer almaya hak kazanacak. Bu isimler ayrıca, festival kitapçığı ve festivalin resmi web sitesinde, festival sanatçıları içerisinde yer alacaklar.

Ayrıca bu yıl ilk kez İstanbul Caz Festivali, Genç Caz kapsamında Audioban desteği ile Genç Caz’a başvuran tüm müzisyenlerin katılımına açık üç atölye ve ustalık sınıfı gerçekleştirecek. Yeni ve alternatif sanatçıları ve müzik sahnesinin farklı alanlarında çalışan isimleri, çeşitli mekânlarda kurguladığı etkinliklerde dinleyiciyle ve birbirleriyle buluşturan Audioban’ın ofisinde 10-26 Mayıs 2019 tarihleri arasında düzenlenecek bu eğitimlerde, alanında yetkin isimler, Albüm Yapım Aşamaları-Caz Prodüksiyon, Stream/Dijital Haklar ve Perfomans Pratikleri ve Sahneleme konuları ele alınacak. Eğitimlerin yanı sıra İstanbul Caz Festivali ve Audioban, Genç Caz 2019 programına başvuran gruplarla farklı kurgularda işbirliği yapmaya devam edecek. Audioban geçtiğimiz günlerde 2018 Genç Caz seçmelerinde dereceye girip İstanbul Caz Festivali’nde de yer alan ekiplerden The Kites grubunun ilk albümünü de yayımlamıştı.

Genç Caz Seçici Kurulu’nda müzisyen Aycan Teztel, müzisyen Ayşe Tütüncü, müzisyen Cenk Erdoğan, müzisyen Ceyda Köybaşıoğlu, müzik yazarı Feridun Ertaşkan, müzisyen Harun Tekin, müzik yazarı ve yapımcı Hülya Tunçağ, müzisyen Volkan Öktem, gazeteci Yekta Kopan ve İstanbul Caz Festivali Direktörü Harun İzer yer alıyor.



  
  


    Skydive Trio     



Tarih: 17 Şubat 2016

Thomas Dahl, gitar Olavi Louhivuori, davul Mats Eilertsen, kontrbas Sun Moee adlı albümlerini Şubat 2015’te piyasaya süren ve iki Norveçli ve bir Finlandiyalı ünlü caz müzisyeninin bir araya gelmesiyle oluşan Skydive Trio ilk kez İstanbul’da! Üçlü uzun bir süredir birlikte çalışmakta: Mats Eilertsen’in “Radio Yonder” (2009) ve "Skydive” (2011) albümleri ve yine Eilertsen’in 2014 VossaJazz Festival’in siparişi olarak, 7 kişilik bir topluluk için yaptığı “Rubicon” isimli çalışması isbirliği yaptıkları projelerden bazıları. Gitarist Thomas Dahl, Norveç, Trondheim Konservatuarı’nda eğitim gördü ve 90’lı yıllardan bu yana Norveç cazının önemli müzisyenlerinden biri. İlk büyük başarısını Kristin Asbjørnsen’in vokalistliğini yaptığı ödüllü grup Krøyt ile kazandı. Enstrümanı üzerinde hayret verici bir hakimiyeti vardır ve değişik stiller ve türlerde aynı rahatlıkla çalar. Dahl, Per Jørgensen’le BMX, Eirik Hegdal’le Dingobats albümlerini yayınladı. Katkıda bulunduğu Highasakites grubunun ilk albümünün prodüktörlüğünü yaptı. Erlend Skomsvoll, Jon Balke, Hilmar Jensson, Nils-Olav Johansen, Jim Beard, ve John Inderberg’le ortak projelerde yer aldı. Sanatçı halen Bergen’deki Grieg Akademisi’nde eğitmenlik yapmaktadır. Mats Eilertsen, kontrbasa duygusal ve sıcak bir yaklaşımı olan, aynı zamanda hem istikrarlı hem deneysel olabilen, yeni sesler araştırmaya her zaman açık olan, Norveç, Trondheimli bir kontrbasçı. Üretken bir müzisyen olan Eilertsen, yıllar boyunca ECM bağlantılı sanatçı ve gruplar Tord Gustavsen Ensemble, the Source, Wolfert Brederode Quartet, and Parish’in yanı sıra, Håkon Kornstad Trio, Food with Iain Ballamy, Jacob Young Band, Solveig Slettahjell’s Slow Motion Orchestra ve Håvard Wiik Trio’nun albümlerinde çaldı. Hubro Firması’ndan kendi adıyla 7 albüm yayınladı. Pat Metheny, Joshua Redman, Lee Konitz, Bobo Stenson, Kenny Wheeler, Tomasz Stanko, gibi yıldızlarla aynı sahneyi paylaştı, 100 kadar albüme katkıda bulundu. Olavi Louhivuori yüksek enerjisi, çalışıyla yarattığı pozitif atmosferle, birlikte çaldığı müzisyenleri yaratıcılıklarının en üst sınırına çıkmaya teşvik eden, harika bir Fin davulcu ve perküsyoncu. Sibelius Akademisi’nde davul ve bestecilik eğitimi aldı. Üç değişik grupla üç kez “Genç Kuzey Cazı Grubu” ödülünü kazandı: the Joona Toivanen Trio, the Ilmilekki Quartet ve the Sun Trio. Olavi, yoğun bir şekilde Polonyalı trompetçi Tomasz Stanko ile ama aynı zamanda Anthony Braxton, Marilyn Crispell, Susanne Abbuehl, Kenny Wheeler gibi ünlü müzisyenlerle çaldı, Kendi gruplarıyla birçok albüm yayınladı ve Oddarang grubuyla 2007’de Fin Emma Ödülü’nü aldı. Davul ve senfoni orkestrası için bir konçerto besteledi ve bunun performansında solist olarak yer aldı. Tam: 20 TL Öğrenci: 10 TLKaynak: http://www.akbanksanat.com/detay/17-02-2016/skydive-trio

  GIUSEPPE VERDI   


ıl Dönümüne Yolculuk" albümü ile taçlandırdılar. Şimdi sizi bu soğuk kış gününde içinizi ısıtacak bir Brahms akşamına yolculuk bekliyor... Bilet fiyatları 10/15 TL  Biletler 27 Aralık'ta satışa çıkacaktı

 Yer: KADIKÖY SÜREYYA OPERASI

Dom-Remy kalesinin büyük salonunda henüz taç giymemiş olan Kral Charles halkına ve çalışanlarına gördüğü rüyayı anlatır. Charles rüyasında ormanın içinde bir mabet görür ve Meryem Ana kendisine kılıcını ve miğferini ayaklarının dibine bırakmasını söyler. Ancak halk, Charles'ın bahsettiği ormanın kötü ruhlar tarafından ele geçirildiğine inandığı için dehşete düşer. Giovanna ormanda Meryem Ana'ya dua etmektedir. Kendisini aşkın dünyevi ve ruhani güçlerinin mücadelesi arasında sıkışmış olarak görür. Fransa'yı İngilizlerden kurtarabileceğine inanmaktadır. Kralı da cesaretlendirir ve onun yolunda ilerleyeceğini söyler. Bunu duyan babası Giacomo, kızını evlatlıktan reddeder. Çünkü Giovanna'nın, ruhunu şeytana sattığını düşünmektedir.İngilizler, Reims yakınlarındaki kamplarında Giovanna'nın kutsal görevini duymuşlardır. Bu yüzden de Fransızlarla yakında gerçekleşecek olan savaştan çekinmektedirler. Giacomo, kralın Giovanna'yı baştan çıkardığına inandığı için intikam ateşiyle yanıp tutuşmaktadır. Kızını İngilizlere vermeye hazırdır. Giovanna sayesinde Fransızlar, İngilizleri bozguna uğratır. Giovanna artık evine dönüp, sakin bir hayat sürmek istemektedir. Ancak Charles, Giovanna'ya olan aşkını itiraf eder ve taç töreninde kendisine Giovanna'nın taç giydirmesini ister. Bunun üzerine Giovanna dünyevi aşkın, ilahi aşktan daha üstün olduğuna inanır. Reims Katedrali'nin dışındaki meydanda halk Giovanna'dan övgüyle söz etmektedir. Ancak babası gelir ve kızını kötü bir cadı olmakla suçlar. Babasının haklı olduğuna inanan Giovanna, kendisini savunmaz. Bunun üzerine halk Giovanna'yı dışlar ve Giacomo da kızını İngilizlere verir. Babasına göre, kızının tek kurtuluş yolu, kazığa bağlanarak yakılmasıdır. Bir İngiliz kalesinde zindana atılan Giovanna, idamını beklemektedir. Özgür kalmak ve bir kez daha Fransız ordusuna yardım edebilmek için dua eder. Bir an için dünyevi aşka yenik düşse de, aslında sadık olduğu aşk ilahi aşktır. Gizlice Giovanna'yi izleyen babası, kızının dualarını duyar ve onun masum olduğunu anlar. Bunun üzerine onu serbest bırakır. Giovanna bir kez daha Fransızların İngilizleri bozguna uğratmasına yardım eder. Ölümcül bir yara alma pahasına, Kral Charles'ın hayatını kurtarır. Giovanna'nın ölüm haberi herkesi büyük üzüntüye boğar. Ancak cenaze töreni sırasında bedeni birden canlanır ve babasına sarılır. Charles bir kez daha onu ne kadar çok sevdiğini söyler. Bunun hemen ardından gökyüzünden süzülen bir ışık demetinin altında son nefesini verir.

07.05.2014 Çarşamba20:00KADIKÖY SÜREYYA OPERASI
09.05.2014 Cuma20:00KADIKÖY SÜREYYA OPERASI
10.05.2014 Cumartesi16:00KADIKÖY SÜREYYA OPERASI

BASEL ODA ORKESTRASI & GIOVANNI ANTONINI & SOL GABETTA
Yer: İş Sanat
Tarih: 29 Ocak 2014 20:00
GIOVANNI ANTONINI şef
SOL GABETTA çello
L. v. Beethoven "Prometheus"tan Uvertür
G. Fauré Çello ve Orkestra için Elégie Op. 24
C. Saint-Saëns Çello Konçertosu No. 1, Op. 33, La minör
R. Schumann Senfoni No. 1, Op. 38, Si bemol Majör "Bahar"
İş Sanat günümüzün en başarılı ve karizmatik genç çellistlerinden Sol Gabetta ile deneyimli İtalyan şef Giovanni Antonini yönetimindeki Basel Oda Orkestrası’nı aynı sahnede buluşturan görkemli bir konsere ev sahipliği yapıyor. "2004 Credit Suisse Genç Sanatçılar” ve iki kez “Echo Klassik” ödüllerine layık görülen Gabetta olağanüstü yeteneği, zekası, zerafeti ve sahip olduğu mucizevi sayılabilecek bir dengeye oturttuğu tuşesiyle tüm müzik dünyasını peşinden sürüklemeye devam ediyor. Sanatçının sıklıkla birlikte sahne aldığı toplulukların başında gelen Basel Oda Orkestrası gerçekleştirdiği konser ve projelerde ortaya koyduğu birlikte müzik yapma neşesi, şeffaf ve esnek bir orkestra tınısı ve yorumu için yeni yollar arama arzusuyla bugün Avrupa müzik sahnesinin en aranan topluluklarından biri.


    CATS      

Tarih. 21 Ocak - 2 Şubat 2014Yer: zorlu center1983 Tony Ödülleri En İyi Müzikal T.S. Eliot'un Old Possum's Book of Practical Cats adlı eserine ve Andrew Lloyd Webber'in rekorlar kıran uyarlamasına dayanan, Broadway'in en uzun soluklu müzikallerinden biri olan CATS, bugüne kadar üç yüzden fazla şehirde, 50 milyondan fazla kişi tarafından izlenen gerçek bir fenomendir. Müzikalin öyküsü kediler arasında geçse de aslında yaşamın ta kendisidir. Grizabella, kendisinin de bir parçası olduğu Jellicle Kedileri'ni, dünyayı tanımak için terk eder ama dünya ona hiç iyi davranmaz. Örselenmiş, yıpranmış ve gururu kırılmış olarak Jellice Kedileri'ne geri döner. Ancak kabullenilmez ve dışlanır. Acaba Grizabella özlediği o eski günlerini tekrar yakalayabilecek midir? Müziğin, dansın, şiirin, hayallerin, tiyatronun ve aşkın mükemmel uyumunu içinde taşıyan Cats, en iyi müzikal ve en iyi yönetmen dalları dahil olmak üzere Broadway'de 7 kez Tony Ödülü'nü kazandı. Olivier Award en iyi müzikal ödülü ve en iyi orijinal kadro kategorisinde Grammy ödülü bulunan Cats; muhteşem set tasarımı, olağanüstü kostümleri ve mükemmel koreografisiyle büyüleyici bir müzikal. En son 2008 yılında İngiltere çapında çok başarılı bir turne yaparak kapalı gişe oynamış olan CATS, yoğun istek üzerine bu yıl yeniden turneye başlayacak ve ne mutlu ki dünyanın en ünlü kedileri İstanbul'a da uğrayacak.


BRAHMS AKŞAMI  - PELİN HALKACI AKIN-İRİS ŞENTÜRKER

Yer: Kadıköy Belediyesi Süreyya OperasıTarih 27 Ocak Pazartesi - 20.00Pelin HALKACI AKIN kemanİris ŞENTÜRKER piyanoProgram:J. BRAHMS "Scherzo"J. BRAHMS Keman ve Piyano Sonatı No.1 Sol Majör Op.78J. BRAHMS Macar Dansı No.17J. BRAHMS Keman ve Piyano Sonatı No.3 Re Minör Op.108Uzun süredir birlikte sayısız konserler veren kemancı Pelin Halkacı Akın ve piyanist İris Şentürker bu müzikal birlikteliği 2013 yılında Lila Müzik’ten çıkan "Yüzy


GÜRER AYKAL’A SAYGI GECESİ

Tarih: 20 Ocak Pazartesi - 20.00
Yer: Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası
Dünyaca ünlü orkestra şefimiz Prof. Gürer Aykal, Ankara Devlet Konservatuvarı’nın Keman Bölümü’nü Nejdet Remzi Atak'ın, Kompozisyon Bölümü’nü ise Ahmet Adnan Saygun’un öğrencisi olarak üstün başarıyla bitirmiş, Londra ve Roma’da ünlü orkestra şefleriyle çalışmış, 1973’ten beri hem ülkemizde hem dünyada tüm ünlü orkestraları yönetmiş ve ünlü solistlere eşlik etmiştir. Türk bestecilerinin bazı yapıtlarının dünyada ilk seslendirilişini gerçekleştirmiş ve sayısız CD çalışması yapmıştır. Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası bir ilki gerçekleştirerek, Belediye Başkanımız Sayın Selami Öztürk’ün yüksek himayelerinde, Devlet Sanatçısı Sayın Prof. Gürer Aykal’a saygı gecesi düzenlemiştir. Bu konsere katılarak izleyicilere zengin, farklı bir müzik gecesi sunacak değerli sanatçılara teşekkürlerimizi sunarız... Bilet fiyatları 10/15 TL Biletler 20 Aralık'ta satışa çıkacaktır







Lady  Jeanne Galway - Michael McHale

Tarih.15  -  16 Ocak 2014
Yer: zorlucenter
Klasik Flüt: Lady Jeanne Galway
Piyano: Michael McHale
Program
Antonin Dvorak- Sonatina for Flute and Piano Op. 100 (James Galway düzenlemesi ile)
C. Saint Saens – Romance Op. 37
C. Saint Saens – Airs De Ballet D'Ascanio Ph. Gaubert –Sonata n° 3 for Flute and Piano *****
Hamilton Harty - In Ireland Fantasy
D. Overton - Four Irish Folk Songs Franz & Karl Doppler - Rigoletto
Fantasie for Two Flutes, Op. 38 (Lady Galway'in eşliğiyle)
Francesco Morlacchi - Il Pastore Svizzero
Recording Academy Başkanlık Ödülü... Klasik İngiltere Yaşam Boyu Başarı Ödülü... Sayısız altın ve platin CD,30 milyondan fazla albüm satışı.Peter Jackson'ın Oskar ödüllü filmi Yüzüklerin Efendisi üçlemesinin müziklerine sanatıyla büyük katkı sağlayan altın flütlü adam Sir Galway, tüm müzik sınırlarını aşan mükemmel bir flüt virtüözüdür. Altın flütünden çıkan notalarla insanlara huzur verip adeta büyüleyen İrlandalı Sir Galway klasik eserler ve İrlanda halk şarkılarını birlikte sunduğu unutulmaz sahne şovlarıyla kendini dünya çapında milyonlarca insana sevdirdi. Sir Galway'in dudaklarından klasik bestecilerin, Bach, Vivaldi ve Mozart'ın ustalık eserlerinin yorumları dökülmekte, sanatçı ayrıca çağdaş bestecilerin kendisi için bestelediği yeni flüt eserlerini de icra etmektedir. Sir Galway, Pink Floyd, Stevie Wonder,John Denver, Elton John, Ray Charles ve Andrea Bocelli gibi farklı tarzlarda müzik yapan sanatçılarla aynı sahneyi paylaştı.Müziğin yaşayan efsanesi müzik severlere İstanbul'da huzur dolu bir gece yaşatacak.




CİHAT AŞKIN & AŞKIN ENSEMBLE

Tarih: 13 Ocak Pazartesi - 20.00

Yer: Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası

Cihat AŞKIN şef & solist
Claudio FERRARINI flüt-solist
Frank WASSER piyano-solist
Şenol AYDIN keman-solist
Aida Boydağ keman Aycan Bİlg İner kontrbas
Bahar Büyükgönenç keman Can Okan piyano
Elif Kantarcı Akkaya viyola Evrim Baştaş viyola
Eylem Arıca keman Mesut Caşka keman
Pınar Tez İşç İ keman Rahşan Apay viyolonsel
Şenol Aydın keman Yelda Özgen Öztürk viyolonsel
Program:
T. ALBİNONİ Adagio
T. A. VİTALİ Chaconne
J. S. BACH Flüt ve Yaylılar için Süit No.2 Si Minör
J. S. BACH Piyano Konçertosu Fa Minör
J. S. BACH Brandenburg Konçertosu No.5 Re Majör
Günümüzün kaliteli müzik ihtiyacına cevap verebilmek, oda müziği projeleri oluşturmak, müziğe sıra dışı bir yorum getirmek ve genç müzisyenlerin gelişimlerini desteklemek amacı ile Cihat Aşkın tarafından 2007'de kurulan Aşkın Ensemble, barok eserlerden oluşan güzel bir konser gecesinde sizlerle... Bilet fiyatları 15/20 TL
.

ACADEMY OF ST MARTIN IN THE FIELDS & JOSHUA BELL

Yer: İş Sanat
Tarih: 08 Ocak 2014 saat: 20:00
JOSHUA BELL yöneten/keman
J. S. Bach Partita No.2, BWV 1002, Re minör "Chaconne"
J. S. Bach Keman, Yaylılar ve Basso continuo için Konçerto No. 2, BWV 1042, Mi Majör
L. v. Beethoven Senfoni No. 3, Op. 55, Mi bemol Majör ''Eroica''
500’den fazla kayıtları ve oda orkestrasından senfoni orkestrasına kadar çeşitlenebilen yapısıyla dünyanın en ünlü oda orkestralarından Academy of St Martin in the Fields Sir Neville Marinner'den sonra müzik direktörlüğüne gelen ilk kişi olan Joshua Bell yönetiminde bir kez daha İş Sanat'a konuk oluyor. Nefes kesen virtüözitesi, enfes güzellikteki tonu ve karizmatik sahnesiyle "kemanın şairi" ve “klasik müziğin süper starı” unvanlarına layık görülen Bell, topluluğu hem yönetecek hem de konserin solistliğini üstelenecek. Olağanüstü bir oda topluluğunu dünyanın en önemli solistlerinden biriyle buluşturan gece İş Sanat’ın unutulmayacakları arasında yer alacak..




Carmina Burana'nın doğuşu

Tarih. 6 Ocak 2014
Yer: zorlucenter
Orijinal Metin: Johann Andreas SCHMELLER
Libretto: Carl ORFF / Michel HOFMANN
Carmina Burana'nın doğuşu, Würzburg'daki bir antikacının katalogu sayesinde olur. Carl Orff, bu katalogun eline geçmesini 'talihin yüzüne güldüğü an' olarak nitelendirir. Çünkü Bavyera'daki Benedikt Manastırında bulunan 13. yüzyıla ait el yazmalarında yer alan Latince ve eski Almanca şarkı ve şiirlerin 1847 yılında 'Carmina Burana -Benediktbeuern Şarkıları' adıyla Johann Andreas Schmeller adlı araştırmacı tarafından yayımlandığını öğrenir. Beuern Şarkıları olarak da bilinen "Carmina Burana" Münih'teki Bayern Kütüphanesi'nde bulunan,11,12 ve 13.yüzyıldan kalan 254 şiir ve dramatik metinden oluşur. Müzisyen kökenli bir aileden gelen Alman Carl Orff tarafından bu metinlerden seçilmiş şiirler üzerine sahne kantatı olarak 1936 yılında bestelenmiş ve ilk kez 8 Haziran 1937'de Frankfurt Operası'nda sahnelenmiştir.Carmina Burana, Carl Orff'un Tironfi (Zaferler) üçlemesinin ilk eseridir. Doğayı ve aşkı dile getiren Latince metinlere dayanır. Carmina Burana, metin olarak, 13. yüzyıl Kıta Avrupa'sının kültürel ve sosyal yaşamını yansıtır. Çoğu bölümleri Ortaçağ Latincesi ve bazı bölümleri Ortaçağ Almancası kullanılarak yazılmıştır. Ritmik ve metrik yapıya sahip olan bu şarkılar, içerik bakımından üç bölümde toplanır; İlk bölüm ahlak öğretileri ve taşlama niteliğindeki metinlerden, ikinci bölüm sevda şarkılarından oluşurken; üçüncü bölümde içki ve kumar üzerine şarkılar bulunur. En sonda ise dinsel içerikli uzun diyaloglar yer alır. Müziksel olarak ise, Talih (Dünyanın Kraliçesi/ O Fortuna), Baharda, Çayırlarda, Tavernada, Aşk Bahçesi, Blanzflor ve Helena, Talih (tekrar) adlı 7 bölüm içinde 25 bölmeden oluşur. Bu etkinlik İstanbul Devlet Opera ve Balesi tarafından düzenlenmektedir.



Musica Nuda - Petra Magoni, Ferrucio Spinetti

Tarih: 1 Kasım
Yer: CRR Konser Salonu'nda
Caz müzikseverler 1 Kasım'da CRR Konser Salonu'nda Musica Nuda ile buluşacak...
Bazen bazı şeyler sadece tesadüf değildir, Musica Nuda’nın hikayesi bir tesadüfle başlar ve büyük bir başarı hikayesine dönüşür. Petra Magoni (vokal) ve Ferruccio Spinetti (kontrbas) 2003 yılında Petra’nın gitarist arkadaşının rahatsızlanması sonucunda Ferruccio ile ilk kez Tuscany’de aynı sahneyi paylaşıyor. Performanslarının beklenmedik başarısı üzerine ikili ilk albümlerine de adını veren Musica Nuda'yı yaratıyorlar. Musica Nuda, vokal ve kontrabasın mükemmel uyumu, sıradışı repertuarları ile başta İtalya olmak üzere dünya çapında büyük ilgi görmektedir. İkilinin yaratıcılığı caz, rock, punk hatta ozanlara özgü deyişlere izler taşımaktadır.İtalyanca’da “ çıplak, yalın müzik” anlamına gelen Musica Nuda’nın müziği de ismiyle aynı karakteri taşıyor. İkilinin sınır tanımayan müziği her yorumunda yeni müzik formları sunuyor. Bağımsız, özgür ve cesur tarzıyla Musica Nuda‘nın müziği Rönesans dönemine ait müzik formu “ canto con accompagnamento di bassa continuo”nun (vokale eşlik eden sürekli bas) modern bir uyarlamasıdır. İkilinin bugüne kadar beş albümü müzik marketlerde yer almış, her albümü satış rekorları kırmıştır. Musica Nuda bugüne kadar Paris, Tunus, New York, Toronto, Salzburg Hollanda ve St. Petersburg gibi dünyanın önde gelen kültür sanat konserler gerçekleştirmiştir. Musica Nuda, hayran kitlesi İtalya sınırlarını aşmış, dünya çapında büyük bir başarılara imza atan bir projedir. Petra ve Ferruccio‘nun muhteşem yorumu büyük bir orkestraya bedel. Müziklerindeki sadelik, kimi zaman derin bir aşkı, geçmişi bugünü ve yarını temsil ediyor. Ve unutulmamalı ki Musica Nuda geçmiş müzik geleneklerinin yeni bir keşfi olarak günümüz müzik dünyasına yeni bir ışık tutuyor.



The Kavafis Project: Karozas & Dalaras & Bayülgen

Tarih: 26 Ekim, 2013
Yer: Zorlu Center
KAVAFİS Projesi
George Dalaras & Okan Bayülgen
"Alexandros Karozas'ın Konstantin Kavafis'in manzumeleri için yaptığı beste göz kamaştırıcı müzikal bir başarıdır." Mikis Theodorakis 2013 yılı, ünlü Yunan şair Kavafis'in 150. doğum yıldönümü olması sebebiyle, Yunanistan'da Kavafis yılı olarak kutlanıyor. Büyük şairin dünyaca ünlü şiirleri, ünlü Yunanlı besteci Alexandros Karozas'ın besteleri, Yunan müziğinin en önemli elçisi George Dalaras'ın yorumu ve Okan Bayülgen'in şiir okumaları eşliğinde İstanbul'da yankılanacak. 40 kişilik koro ve Şef Hakan Şensoy yönetimindeki senfoni orkestrası bu özel gecede sahnede olacak. Tıpkı besteci Karozas gibi, şair de kendi geçmişini ne inkar eden ne de yücelten bir göçmenin bakış açısına sahip. Bu tarafsızlık, Alexandros Karozas'a kendi Kavafis yorumlarını, geleneksel Yunan müziğinin köklerinden bütünüyle kopmadan batı ve klasik müzik stillerinde oluşturma imkanı sağlıyor. "Kavafis Projesi" felsefenin aklını müziğin sezgileri ile birleştiren bir başyapıt. İstanbul'da, PSM sahnesinde bu muhteşem birleşmenin şahidi olmaya hazırlanın.
Adres: Zorlu Center, 34340, Beşiktaş / İstanbul / Türkiye





Ludovico Einaudi & Ensemble

Tarih: 23 Ekim, 2013
Yer: Zorlu Center
Ana Tiyatro / Klasik In a Time Lapse Tour "Modern çağın Mozart'ı."
"Atmosferika'nın mucidi." The Telegraph Klasik, rock, elektronik ve diğer dünya müziklerinin bileşenlerini kendine çeken, benzersiz bir müzikal simya yaratan Ludovico Einaudi günümüzde dünyanın en iyi bilinen ve sevilen kompozitörlerinden. Sanatçının özellikle "Le Onde" bestesi film müziği kariyerinin fitilini ateşledi. "This Is England" (2006) ve aynı filmin televizyona uyarlanan dizisi Ludovico'ya BAFTA adaylığı getirdi ve müziğini geniş kitlelere tanıttı. 2011'de bir diğer övgü alan "Intouchables" filminde de bu müzik kullanıldı.Sanatçı son olarak 2012 yılında, bestelenmesi iki yıldan fazla süren ve Verona yakınlarında bir manastırda kaydedilen "In a Time Lapse" albümünü çıkardı. "Divenire" gibi epik ve duygusal, "Nightbook" gibi deneysel ve maceraperest olan "In A Time Lapse", farklı müzikal dünyaları harmanlayan yeni dokular ve aranjmanlar keşfederek bir adım daha ileri gitti. "In a Time Lapse" albüm turnesi kapsamında Türkiye'ye ilk kez konuk olacak Ludovico Einaudi'nin piyanosundan yayılacak sesleri duyan herkes, kendisini onun benzersiz büyüsüne kaptıracak. Adres: Zorlu Center, 34340, Beşiktaş / İstanbul / Türkiye

Blues Festival 24 ile Birlikte Hayata

Tarih: 1 Kasım – 26 Kasım
Tam 23 yıldır Anadolu’nun her köşesine Blues müziğini taşıyan Türkiye’nin ilk ve tek Blues Festivali 1 Kasım – 26 Kasım tarihleri arasında 17 farklı şehirde unutulmaz 17 konserle Blues ruhunu şehrinize getiriyor.
Blues Efsaneleri Blues Festival 24’te
Blues Festival 24 ile Birlikte Hayata, bu yıl da Blues müziğinin önemli isimlerini ağırlamaya devam ediyor. Festival sahnesine bu sene 60’lardan bu yana sayısız Blues, Gospel ve R&B albümüne imza atarak Blues Müzik ödülünü bir çok kere göğüsleyen gitarist ve söz yazarı Joe Louis Walker, Delta’ya uzanan köklerini çağdaş Blues ve Soul ile harmanlayarak Blues müziğin günümüzdeki en etkin temsilcilerinden biri haline gelen Jimmy Burns ve ona bu performansta eşlik edecek sanatçı, olağanüstü sesini ailesinden aldığı müzisyenlik geleneğiyle birleştirerek kendine özgü güçlü ve kalıcı tarz yaratan Katherine Davis olacak.
Blues Festival 24 ile Birlikte Hayata Programı 
1 Kasım 2013 Cuma Denizli Anemon Denizli Oteli
2 Kasım 2013 Cumartesi Antalya Radama Plaza Hotel
3 Kasım 2013 Pazar Konya Dedenan Otel
5 Kasım 2013 Salı Kayseri Hilton Kayseri
7 Kasım 2013 Perşembe Mersin Mer-Yat Merada Center
8 Kasım 2013 Cuma Adana HiltonSA Otel
9 Kasım 2013 Cumartesi Hatay Anemon Antakya Otel
11 Kasım 2013 Pazartesi KKTC Jasmine Court Hotel – Disco
13 Kasım 2013 Çarşamba Gaziantep Dedeman Hotel
15 Kasım 2013 Cuma Diyarbakır Liluz Hotel
17 Kasım 2013 Pazar Trabzon Zorlu Grand Hotel
19 Kasım 2013 Salı Samsun Büyük Samsun Otel
21 Kasım 2013 Çarşamba Eskişehir Dedepark Hotel
22 Kasım 2013 Cuma Bursa Crown Plaza
23 Kasım 2013 Cumartesi Balıkesir Asya Pamukçu Termal Otel
25 Kasım 2013 Pazartesi Çanakkale Kolin Hotel
26 Kasım 2013 Salı Edirne Margi Hotel


   DUO KIRTIL FUAYE KONSERI    

Yer: Kadıköy Süreyya Operası
Tarih: 28 Ekim Pazartesi- 18.00
DUO KIRTIL FUAYE KONSERİ  Arzu KIRTIL & Gamze KIRTIL piyano
Dört El Konser Programı:
F. MENDELSSOHN Bir Yaz Gecesi Rüyası
J. BRAHMS Rusya Anıları Op.151
F. CHOPIN Moore'un "Air National"i Üzerine Çeşitlemeler
F. POULENC Sonat
G. GERSHWIN Üç Prelüd
F. SAY İstanbul'da Kış Sabahı
İstanbul doğumlu Arzu ve Gamze Kırtıl, ikiz olmanın getirdiği büyülü uyumları, heyecan verici performansları ve geniş repertuvarları ile dinleyicileri derinden etkileyerek, son yılların en etkileyici piyano ikililerinden biri haline gelmişlerdir. Paris’teki ünlü Ecole Normale de Musique’de başladıkları ikili çalışmaları, kısa sürede Roma ve Bordeaux’da kazandıkları yarışmalarla ödüllendirilmiştir. Fransa’dan Rusya’ya pek çok ülkede verdikleri konserlerde, baroktan günümüz müziğine uzanan geniş repertuvarlarının yanı sıra, yeni müzik ve yeni kuşak bestecilerini desteklemeyi de ayrı bir misyon edinmiş olan ikili, kendilerine ithafen yazılan eserlere de ilham kaynağı olmuşlardır.Giriş ücretsizdir.






BORUSAN QUARTET

Yer: Kadıköy Süreyya Operası
Tarih: 21 Ekim Pazartesi - 20.00
BORUSAN QUARTET
Esen KIVRAK 1. keman    -     Olgu KIZILAY 2. keman  -    Efdal ALTUN viyola    -   Çağ ERÇAĞ viyolonsel
Program:
L. V. BEETHOVEN 1. Yaylı Çalgılar Dörtlüsü Op. 18/1
L. V. BEETHOVEN 11. Yaylı Çalgılar Dörtlüsü Op. 95 (Serioso)
L. V. BEETHOVEN 12. Yaylı Çalgılar Dörtlüsü Op. 127
Borusan Quartet, 2013–2014 sezonunda Süreyya Operası’ndaki konserleriyle klasikseverlerle  buluşmalarına devam ediyor. Dörtlü, Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası  sezon programına paralel olarak Beethoven’ın erken, orta ve geç dönem  yaylı çalgılar dörtlülerinden bir seçki sunacak.  Bilet fiyatları 40/30/15 TL
BİFOKART Klasik: 32, 24, 12 TL. BİFOKART Gold: 28, 21, 11 TL
Not: 65 yaş üstü izleyiciler, emekli, öğrenci ve öğretim elemanlarının tüm kategorilerde %10 ek indirim hakkı bulunur. Borusan Kültür Sanat’ın bu ön programda değişiklik yapma hakkı saklıdır.


19. İSTANBUL CAZ FESTİVAL

Yer: 20 mekan
Tarih : 3–19 Temmuz  2012
İstanbul Kültü
r Sanat Vakfı tarafından 19 yıldır düzenlenen İstanbul Caz Festivali, 15 yıldan bu yana aralıksız destek veren Garanti Bankası’nın sponsorluğunda, bu yıl 3–19 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirilecek.
19. İstanbul Caz Festivali, yaklaşık 50 konser, 300’ü aşkın yerli ve yabancı sanatçıyla Temmuz ayında yine cazın yıldız haritasını İstanbul’a taşıyacak. İstanbul Caz Festivali konserlerine bu yıl ev sahipliği yapacak 20 mekan arasında, Cemil Topuzlu Açık Hava Sahnesi, İstanbul Arkeoloji Müzesi, İstanbul Modern, Salon ve The Marmara Esma Sultan’ın yanı sıra geçen yıl ilk kez bir konser mekanı olarak kullanılarak büyük ilgi gören Bilgi Üniversitesi santralistanbul Kıyı Amfi’nin yanı sıra bu yıl festival kapsamında ilk kez kullanılacak Haliç Kongre Merkezi ve Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi yer alıyor.
19. İstanbul Caz Festivali’nin programı SALT Galata’da yapılan basın toplantısıyla tanıtıldı.
Basın toplantısının açılış konuşmasını yapan İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı konuşmasında “19. yılında festival, dünyanın dört bir yanından güncel müziğin öncü temsilcilerini İstanbul’da ağırlamanın ötesine geçen bir misyonu yükleniyor. Farklı ülkelerden ve geleneklerden sanatçıları özgün üretimler sergileyecekleri konserlerde bir araya getiriyor, genç caz müzisyenlerinin gelişimine katkıda bulunuyor. Festival aynı zamanda cazın yeni ufuklarını keşfetmeye yönelik konserler, bu müziğin yarattığı coşkuyu kent sokaklarına taşıyacak etkinlikler düzenliyor. (…) İKSV’nin 40. yılında, İstanbul Caz Festivali takipçilerinin yakından tanıdığı dünyaca ünlü müzisyen Marcus Miller, İstanbul Caz Festivali için, Türkiye’den usta müzisyenlerle birlikte ‘The Istanbul Project’ adlı yeni bir çalışma hazırladı. İzleyiciyle ilk kez festivalimizde buluşacak bu performansın daha sonra birçok ülkede yeniden sergilenmesini umuyoruz. Böylece vakfımızın dünya kültür-sanat birikimine katkıda bulunma yolunda önemli bir adım daha atacağına inanıyoruz” dedi.
Eczacıbaşı’nın ardından, bu yıl 15. kez festival sponsorluğunu üstlenen Garanti Bankası adına Genel Müdür Ergun Özen bir konuşma yaptı. Özen konuşmasında, “Bu sene 40. yaşını kutlayan İKSV, düzenlediği festival ve etkinliklerle, İstanbulluları ve tüm Türkiye’yi sanatın, kültürün vazgeçilmezliğiyle buluşturdu. Kentimizi, dünya çapında bir kültür sanat merkezi haline getiren önemli çalışmalara imza attı. Bugüne dek, birçok projede birlikte çalıştığımız İKSV ile İstanbul Caz Festivali’ndeki uzun soluklu işbirliğimizin 15. yılına ulaşmasından ise mutluluk duyuyoruz. Bu toplantıyı, kültür kurumumuz SALT Galata’da yapmak ise bizim için ayrı bir övünç kaynağı. (…) 19 yıldır devam eden festival Türkiye’de bir caz kültürü oluşmasını sağladı. Biz de Garanti Bankası olarak ‘Garanti Caz Yeşili’ sloganıyla Türkiye’de caz müziğinin sevilmesine ve yaygınlaştırılmasına uzun yıllardır destek veriyoruz. Bu kapsamda, İKSV ile aynı amaç doğrultusunda 15 yıldır devam eden işbirliğimiz her sene daha da güçleniyor” dedi.
Toplantıda daha sonra söz alan İstanbul Caz Festivali Direktörü Pelin Opcin, festival programında yer alan konserlerle ilgili bilgi aktardı.
19. İstanbul Caz Festivali 3 Temmuz Salı akşamı The Marmara Esma Sultan’da gerçekleştirilecek açılış töreniyle başlayacak. İstanbul Caz Festivali’nin biletleri, 28 Nisan Cumartesi gününden itibaren Biletix satış kanalları ile İKSV’de (Nejat Eczacıbaşı Binası Sadi Konuralp Cad. No:5 Şişhane) satışa sunulacak.
İSTANBUL CAZ FESTİVALİ’NİN DESTEKÇİLERİ
19. İstanbul Caz Festivali bu yıl 30’un üzerinde kurumun desteğiyle gerçekleştiriliyor. Destekçiler arasında Festival Sponsoru Garanti Bankası’nın yanı sıra 7 gösteri sponsoru yer alıyor.
Matraş (Erykah Badu konserinin gösteri sponsoru)
Coca-Cola (Tünel Şenliği eş-sponsoru)
Vodafone Freezone (Tünel Şenliği eş-sponsoru)
Volvo Car Türkiye (Caz için Tuhaf Bir Yer konserinin gösteri sponsoru)
Passion Travel (Gretchen Parlato / Ambrose Akinmusire konserinin gösteri sponsoru)
Türk Pirelli (Lars Danielsson “Libretto” konserinin gösteri sponsoru)
DHL (Jamaican Legends konserinin gösteri sponsoru)
Festival kapsamındaki çeşitli konserler, Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, Avusturya ve Finlandiya büyükelçilik, konsolosluk veya kültür merkezlerinin ve Dore Müzik’in (Yamaha) katkılarıyla gerçekleşiyor. Festivale bu yıl katılan Hollandalı sanatçıların konserleri, Hollanda ve Türkiye Arasındaki Diplomatik İlişkilerin 400. Yılı Kutlamaları kapsamında Hollanda İstanbul Başkonsolosluğu ve Fonds Podium Kunsten’in desteği ile düzenleniyor. Tünel Şenliği ise Beyoğlu Belediyesi işbirliğiyle gerçekleştiriliyor.
Bu yıl ayrıca The Marmara İstanbul Caz Festivali’ne konaklama desteği veriyor.
19. İstanbul Caz Festivali, TC Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Beyoğlu Belediyesi tarafından da destekleniyor.
İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın tüm festivallerine Öncü Sponsor Eczacıbaşı, Resmi Havayolu Turkish Airlines, Resmi İletişim Sponsoru Vodafone, Resmi Taşıyıcı DHL Express ile Servis Sponsorları Ergo Sigorta ve GFK da destek veriyor.
İstanbul Caz Festivali’nin bu yılki tanıtım kampanyasını, İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın kırkıncı yılı için, İstanbul Film, Müzik ve Tiyatro Festivalleri’nin de tanıtım kampanyalarını hazırlayan Alametifarika yaptı.
FESTİVALİN YAŞAM BOYU BAŞARI ÖDÜLÜ NEŞET RUACAN’A
İstanbul Caz Festivali’nin bu yılki Yaşam Boyu Başarı Ödülü gitar tekniği ve ustalığıyla Türkiye’nin en saygın müzisyenlerinden, Türkiye’de cazın gelişimine en çok emek harcamış isimlerden Neşet Ruacan’a takdim edilecek.
1948 İstanbul doğumlu Neşet Ruacan, müzik hayatına 10 yaşında, klasik gitar eğitimiyle başladı. 1960’lı yıllarda elektrik gitar çalmaya başlayan Ruacan, sonraki dönemde caz gitara olan ilgisini keşfederek caz teori dersleri almak üzere İngiltere’ye ve Amerika’ya gitti. Leeds College of Music, Berklee College of Music ve Brooklyn School of Music gibi önde gelen okullarda öğretim gören Ruacan, dünya çapında tanınmış sanatçılarla birlikte caz müzisyeni ve stüdyo gitaristi olarak yüzlerce stüdyo kaydına imza attı. Sanatçı 1985’te katıldığı ve 1996’dan bu yana şefliği yaptığı TRT İstanbul Radyosu Caz Orkestrası’ndan bu yıl emekli oldu. Neşet Ruacan, gerek verdiği konserler gerekse şefliğini yürüttüğü TRT Hafif Müzik ve Caz Orkestrası’yla Türkiye’deki caz müzik hayatına çok önemli katkılarda bulundu.
Neşet Ruacan’a ödülü festivalin, 3 Temmuz Salı akşamı The Marmara Esma Sultan’da gerçekleştirilecek açılış töreninde takdim edilecek.
FESTİVAL PROGRAMINDA NELER VAR?
CAZIN YILDIZ EKİBİ 16 SENE SONUNDA İSTANBUL’DA:
KEITH JARRETT, GARY PEACOCK, JACK DeJOHNETTE
Yaşayan en önemli caz piyanistlerinden, Amerikalı besteci ve müzisyen Keith Jarrett, yıldız ekibiyle 18 Temmuz Çarşamba akşamı İstanbul Caz Festivali’nde! Muhteşem doğaçlamaları ile caz standartları ve klasik müzik eserlerine getirdiği benzersiz yorumuyla tanınan Keith Jarrett, 1996 yılında 3. İstanbul Caz Festivali’nde verdiği konserden sonra ilk kez yine festival için İstanbul’da. Keith Jarrett, 1996’da birlikte çaldığı efsane ekip Jack DeJohnette ve Gary Peacock ile birlikte
saat 20.00’de Haliç Kongre Merkezi’nde sahneye çıkacak.
Müziğinde sadece klasik caz ile sınırlı kalmayarak, Batı klasik müziği, gospel, blues ve etnik halk ezgilerinden de yararlanan Jarrett, 1968’den 70’li yılların sonuna dek solo albümler yayımladı ve konserler verdi. Miles Davis’in 5 albümünde birlikte çalıştığı usta piyanist, 1983 yılından bu yana Jack DeJohnette ve Gary Peacock ile birlikte pek çok önemli kayda imza attı. ‘Standards Trio’ ismini alan üçlünün bir araya gelerek kaydettikleri Standards Volume 1, Standards Volume 2 ve Changes büyük başarılar elde etti ve üçlü 25 yıldır caz müziğinin en önemli, en çok albüm çıkaran ve en çok turlayan gruplarından biri oldu. Bugüne kadar birlikte beş kez Grammy adayı olan üçlü, aralarında Downbeat ve Jazz Times dergilerinin “En İyi Akustik Caz Grubu” ödülü de bulunmak üzere dünyanın dört bir yanında birçok ödülün de sahibi.
FESTİVALDE HAFTASONLARI KAÇMAZ!
TÜNEL ŞENLİĞİ MÜZİĞİN COŞKUSUNU
KENTİN SOKAKLARINA TAŞIMAYA DEVAM EDİYOR
Festival kapsamında bu yıl üçüncü kez gerçekleştirilecek Tünel Şenliği müzikseverlere “festival içinde festival” sunmaya devam edecek. Farklı mekânlarda ve açık hava sahnelerinde düzenlenecek birçok konser, etkinlik ve atölye çalışmasıyla müziğin coşkusunu kentin kültür-sanat yaşamının nabzının attığı Tünel-Galata-Şişhane hattına yayan Tünel Şenliği, bu yıl da festivalin ilk hafta sonunda önde gelen sanatçı ve topluluklara ev sahipliği yapacak.
Coca Cola ve Vodafone Freezone eş sponsorluğu, Beyoğlu Belediyesi işbirliğiyle 7 Temmuz Cumartesi günü saat 18.00’de başlayacak şenlik, Beyoğlu ve Galata bölgesinde sokaklarda ve değişik mekanlarda konserler, atölye çalışmaları, özel sergiler ve ikramlarla gecenin ilerleyen saatlerine kadar devam edecek. Tünel Şenliği’nin ayrıntılı programı, etkinlik haritası üzerinden takip edilebilecek.
Galata ve Tünel’de kurulacak iki ana sahnedeki ücretsiz konserlerle bütün bölgede bir festival atmosferi yaşanırken gece boyunca seyirciler değişik mekanlar ve sahneler arasında mekik dokuyarak, birbirinden farklı etkinliklere katılacaklar. Salon, Nardis, SALT Beyoğlu, Alt, Pera Palace Oteli Balo Salonu, Beyoğlu Belediyesi Gençlik Merkezi gibi Beyoğlu bölgesinin renkli mekanlarında gece boyunca sahne alacak sanatçılar arasında Phronesis, Jo Stance, Jülide Özçelik, Gevende, Daniel Zamir ile Hollanda ve Türkiye diplomatik ilişkilerinin 400. yılı kutlamaları kapsamında festivale konuk olacak Eric Vloeimans, New Cool Collective, Lefties Soul Connection, Jungle By Night ve Ntjam Rosie de bulunuyor. Şenliğin en özel mekanlarından, sınırsız biletle girilebilecek Hollanda Konsolosluğu bahçesi de etkinliğe renk katacak.
MÜZİĞİN YENİ UFUKLARI “CAZ İÇİN TUHAF BİR YER”DE :
MAGNUS ÖSTRÖM, BUGGE WESSELTOFT, ERIK TRUFFAZ, İLHAN ERŞAHİN, JOAQUIN “JOE” CLAUSSELL VE NINETY MILES SAKIP SABANCI MÜZESİ’NDE
Her yıl etkileyici programı ile olduğu kadar, sıra dışı mekan seçimleri ve farklı etkinlikleri ile gündeme gelen İstanbul Caz Festivali, geçen yıl başladığı “Strange Place for Jazz” / “Caz İçin Tuhaf Bir Yer” etkinliğine bu yıl yeni bir mekanda hayat veriyor.
Adını ünlü caz topluluğu E.S.T’ye ait bir albümden (Strange Place For Snow) alan “Strange Place for Jazz – Caz için Tuhaf Bir Yer”, bu yıl 14 Temmuz Cumartesi akşamı Emirgan’daki Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi’nde Volvo Car Türkiye sponsorluğunda gerçekleştirilecek. Saat 20.00’de başlayacak gecede, yenilikçi ve yaratıcı projeleri ile caz müziğine yeni ufuklar kazandıran dünyaca tanınmış gruplar arka arkaya sahne alacak.
Gecenin ilk topluluğu, Avrupa cazının en önemli topluluklarından olan E.S.T. grubunun kurucularından perküsyoncu Magnus Öström’ün kendi adını taşıyan yeni grubu olacak. Sonrasında kadrosunda Stefon Harris, David Sanchez ve Nicholas Payton gibi üç usta cazcının yer aldığı Ninety Miles’ın vereceği konserle devam edecek gecenin kapanışını ise, Norveç’in yaratıcı elektronik-caz müzisyenlerinden Bugge Wesseltoft ve “arkadaşları” Erik Truffaz, İlhan Erşahin ve Joaquin “Joe” Claussell’in vereceği konserle tamamlanacak. Üç konserin bir arada gerçekleşeceği bu gece Boğaz kıyısında eşsiz bir konumda yer alan Sakıp Sabancı Müzesi’nin güzel atmosferinde gerçekleşecek. Müzikseverler için son dönemlerin en ilginç ve etkin topluluklarını dinleme veya keşfetme imkanı sağlayan, unutulmayacak bir gece olmaya aday.
GÜNCEL MÜZİĞİN EFSANELERİ VE CAZIN YILDIZLARI,
AÇIK HAVA SAHNESİ’NDE
İKSV’NİN 40. YILINDA MARCUS MILLER VE ARKADAŞLARINDAN
FESTİVALE ÖZEL BİR PRÖMİYER: “THE ISTANBUL PROJECT”
Festival izleyicisi tarafından yakından takip edilen dünyaca ünlü müzisyen Marcus Miller, İKSV’nin kuruluşunun 40. yılında özel bir projeye imza atacak. Marcus Miller’ın İstanbul Caz Festivali’nin siparişi üzerine bestelediği son eseri, “The Istanbul Project”in dünya prömiyeri, Türkiye’den değerli müzisyenlerin de katılımıyla, 5 Temmuz Perşembe günü Cemil Topuzlu Açık Hava Sahnesi’nde saat 21.00’de gerçekleştirilecek. İstanbul Caz Festivali’nin eser siparişi vererek, dünya yıldızları ile Türkiye’den sanatçıların buluşturacağı prömiyerler serisi önümüzdeki yıllarda da devam edecek.
Marcus Miller’a bu konserde Türkiye’den önde gelen klarnet virtüözlerinden Hüsnü Şenlendirici, vurmalı çalgılar ustası Burhan Öcal, en basit ritimleri çarpıcı bir anlatıma dönüştüren usta sanatçı Okay Temiz (vurmalı çalgılar), ülkenin yetiştirdiği en iyi caz trompet sanatçılarından İmer Demirer (trompet) ve kendine has tekniği ve ileri seviyedeki müzikal bilgisiyle gitar virtüözü Bilal Karaman (gitar) eşlik edecek. Ekibin diğer üyeleri ise üstün yetenekleri sebebiyle Marcus Miller tarafından desteklenen genç müzisyenler Louis Cato (davul), ve Alex Han’ın (saksafon), yanı sıra Miller’ın üyesi olduğu bir başka topluluk SMV ile birlikte birçok konser veren önemli müzisyen Federico Gonzalez Peña (tuşlu çalgılar).
ANTONY AND THE JOHNSONS,
39 KİŞİLİK FILARMONIA İSTANBUL ORKESTRASI’YLA
BİR KEZ DAHA FESTİVALİN KONUĞU OLUYOR
Günümüzün en önemli seslerinden, çok yönlü sanatçı Antony Hegarty, çok özel bir proje için İstanbul’a geliyor. 2007 yılında yine İstanbul Caz Festivali’nin konuğu olarak tarihi Şan Tiyatrosu’nda hafızalardan silinmeyen bir konser veren Antony and the Johnsons, dinleyicileriyle bu kez 39 kişilik Filarmonia İstanbul Orkestrası ile birlikte Açık Hava’da buluşacak.
Antony and the Johnsons, 9 Temmuz Pazartesi akşamı saat 21.00’de Açık Hava Sahnesi’nde düzenlenecek olan “Cut the World” konserinde bugüne kadar yayımlanmış dört albümünden seçme şarkılarının Nico Muhly, Rob Moose ve Maxim Moston tarafından yapılan senfonik aranjmanlarını Anthony Weeden yönetimindeki Filarmonia İstanbul eşliğinde seslendirecek.
Müzik topluluğuyla birlikte adını ilk kez 1998 yılında duyuran Antony and the Johnsons, 2005 yılında yayımladıkları I Am A Bird Now adlı albümleriyle Mercury Ödülü’nü kazandı. 2009 yılında yayımlanan The Crying Light eleştirmenlerden büyük takdir toplarken, 2010’da yayımlanan Swanlights için beş yıldız veren The Sun Antony’i “yaşayan en büyük seslerden biri” olarak tanımladı. Birlikte müzik yaptığı isimler arasında Björk, Boy George, Yoko Ono, Laurie Anderson, CocoRosie ve Lou Reed gibi isimler olan Antony Hegarty, 2008 yılından bu yana Londra Senfoni Orkestrası, Brooklyn Senfoni Orkestrası ve Sidney Oda Orkestrası gibi dünyanın önemli orkestraları ile de konserler verdi. Antony Hegarty, yalnızca müzik dünyasının gördüğü en güzel seslerden olmanın yanı sıra Belçika’da Palais Des Beaux Arts’ta, Londra’daki Isis Gallery’de ve Milano’daki Triennale’de eserleri sergilemiş görsel sanatçı kimliğiyle de tanınıyor.
NEO-SOUL’UN KRALİÇESİ
ERYKAH BADU İLK KEZ İSTANBUL’DA
Uzun zamandır beklenen bir ilk, 19. İstanbul Caz Festivali kapsamında gerçekleşecek. “Neo-Soul’un kraliçesi”, dört Grammy sahibi Erykah Badu, etkileyici sahne performansı, eklektik müzik arzı, derin, renkli ve özgün sesiyle Matraş sponsorluğunda 13 Temmuz Cuma akşamı saat 21.00’de Açık Hava Sahnesi’nde ilk kez İstanbullu hayranlarının karşısında olacak.
İlk albümü Baduizm’i 1997 yılında yayımlayan ve bu kaydıyla Billie Holliday ile kıyaslanan Badu, yıllar içerisinde soul, neo soul, RnB ve hip hop türlerini harmanladığı kendine özgü müzik tarzını oluşturdu. On&On ile ‘En İyi R n B Performansı’ dalında Grammy almayı başaran Badu ikinci albümü Mama’s Gun’ı 2000 yılında yayımladı; bu kez de “Bag Lady” isimli şarkısı ile iki Grammy ödülüne aday gösterildi. Dördüncü Grammy’sini Brown Sugar filminin müziğindeki “Love of My Life” şarkısı ile 2003 yılında aldı. Aynı yıl üç senelik bir aradan sonra Worldwide Underground”u yayımladı. 2008 yılında yayımladığı ve Irak Savaşı’nın başladığı döneme denk gelen New Amerykah Part One: 4th World War’u 2010 yılında yayımladığı New Amerykah Part Two: Return Of The Ankh takip etti.
Besteci, albüm yapımcısı, oyuncu, aktivist ve moda ikonu kimliğiyle de adından söz ettiren sanatçı, 2003 yılında kurduğu kar amacı gütmeyen kuruluşu B.L.I.N.D (Beautiful Love Incorporated Non-Profit Development) ile sosyal, kültürel ve ekonomik konularda yardım çalışmaları düzenliyor.
GRAMMYLİ ESPERANZA SPALDING VE
CAZ VOKALİN PARLAYAN YILDIZI LYAMBIKO AYNI SAHNEDE
Açılışını caz standartları ve özgün besteleri, ipeksi vokaliyle seslendiren Lyambiko’nun yapacağı konserin ikinci yarısında kontrbasın genç dahisi, vokalist ve besteci Esperanza Spalding sahneye gelecek. Bu mükemmel caz gecesi 16 Temmuz Pazartesi akşamı saat 21.00’de Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Sahnesi’nde gerçekleştirilecek.
Gecenin açılışını yapacak, 2003 yılında Boston Globe tarafından “Caz müziğinin uzun zamandır gördüğü en büyük vokal” olarak nitelendirilen Lyambiko, Echo Jazz 2011’de de yılın en iyi kadın şarkıcısı seçildi. Lyambiko’ya piyanoda Marque Lowenthal, bas gitarda usta basçı Robin Draganic ve davulda Heinrich Koebberling eşlik edecek.
12 kişilik zengin bir orkestrayla izleyicilerin karşısına çıkacak Esperanza Spalding, 2011 yılının Grammy Müzik ödüllerinde “ Yılın En İyi Çıkış Yapan Sanatçısı” ödülünü kazanarak, bu dalda ödül kazanan ilk caz sanatçısı unvanını da elde etti. Spalding hem Oscar ödüllerinde hem de Nobel Barış Ödül Töreni’nde sahneye çıkmıştı.
ROCK MÜZİĞİN EFSANE İSMİ MORRISSEY’DEN
AÇIK HAVA’DA UNUTULMAYACAK BİR KONSER
İngiliz alternatif müziğinin ikonlarından, efsanevi topluluk The Smiths’in kurucusu, duyarlı ve protest şarkıların söz yazarı Morrissey, vereceği konserle festivalin muhteşem finalini gerçekleştirecek. Şiirsel şarkı sözlerinin yanı sıra, güçlü sahne karizması ile İngiltere ve Amerika’da olduğu kadar ülkemizde de geniş bir hayran kitlesine sahip olan sanatçı 19 Temmuz Perşembe akşamı saat 21.00’da Cemil Topuzlu Açık Hava Sahnesi’nde İstanbullu müzikseverlerle buluşacak. Konserin açılışını ise genç ozan şarkıcı Kristeen Young yapacak.
Morrissey, ismini ilk kez 1980’lerde, kurucusu ve vokalisti olduğu ünlü İngiliz alternatif rock müzik grubu The Smiths ile duyurdu. Gruptan ayrılmasını takiben solo kariyerine başladı. Bugüne kadar Vauxhall & I, You Are The Quarry, Ringleader Of The Tormentors, Years Of Refusal gibi albümlerle solo kariyerine başarı üstüne başarıyla devam eden sanatçı “Everyday Is Like Sunday,” “The More You Ignore Me, The Closer I Get,” “Let Me Kiss You,” “First Of The Gang” ve “You Have Killed Me” gibi hitlere de imza attı. Radiohead, Jeff Buckley gibi müzik efsanelerinin de örnek aldıklarını söyledikleri Morrissey, Rolling Stones dergisinin yaptığı gelmiş geçmiş en iyi 100 şarkıcı listesinde yer alıyor.
FESTİVAL, BU SENE DE KIYI AMFİ’DE
CARO EMERALD’DAN
BOSSA NOVA, CAZ VE MAMBO DOLU BİR GECE
Hollanda’nın en başarılı şarkıcılarından Caro Emerald samba, caz, bossa nova ve mambo türlerini birleştiren, 40’lı ve 50’li yılların filmleri ve müziğini harmanlayan sıcak ve hayat dolu şarkılarıyla festivalin bu seneki konuklarından. Caro Emerald, birbirinden göz alıcı sekiz müzisyenle birlikte 10 Temmuz Salı günü saat 21.00’de Bilgi Üniversitesi santralistanbul Kıyı Amfi’de olacak.
2010 yılında yayımladığı 40’lı ve 50’li yılların tınıları ile harmanlanmış olan albümü Deleted Scenes From The Cutting Room Floor ile sadece Avrupa’da bir milyonu aşkın albüm satışı yakalayan Caro Emerald, Hollanda müzik listelerinin bir numarasında 30 hafta boyunca kalan “Back It Up” ve “A Night Like This” gibi hit şarkılarıyla hem Avrupa’da hem de Türkiye’de geniş bir dinleyici kitlesi edindi.
MUHTEŞEM SAHNE PERFORMANSIYLA
SHARON JONES & THE DAP KINGS İLK KEZ İSTANBUL’DA
Soul ve funk’ın efsanevi ismi, James Brown’ın en önemli mirasçısı, Mark Ronson ve Amy Winehouse gibi sanatçıların temsil ettiği sound’un öncüsü Sharon Jones, birlikte muhteşem sahne performanslarını gerçekleştirdiği grubu The Dap-Kings ile İstanbul’u hareketlendirecek. 17 Temmuz Salı akşamı saat 21.00’de santralistanbul Kıyı Amfi sahnesinde olacak olan Sharon Jones & The Dap Kings coşkulu ve dans dolu bir gecede ilk kez İstanbullu hayranlarıyla buluşacak.
2002 yılında kurulan New Yorklu soul, funk ve R&B grubu Sharon Jones & The Dap Kings’in güçlü vokali Sharon Jones, üstadı James Brown ile aynı topraklardan, Augusta, Carolina’dan geliyor. 80’lerin ünlü klasik Soul grupları Soul Providers and the Mighty Imperials’ın üyelerinden kurulan The Dap Kings ise soul müziğin en revaçta olduğu 70’li ve 80’li yılların en derin savunucuları.
Soul müziğe tutkularını peş peşe çıkardıkları Naturally (2005) ve kendilerine büyük bir hayran kitlesi edindiren 100 Days, 100 Nights (2007) gibi başarılı albümleri ile gösteren Sharon Jones & The Dap Kings, 2010 yılında I Learned the Hard Way’i yayımladı. En iyi film dalında Oscar ve Golden Globe adayı olan Up in the Air filminin müziğinde yeniden yorumladıkları Woody Gurthie şarkısı “This Land Is Your Land” ile büyük ses getirdi. Bugüne kadar dünyanın birçok festivalinde sayısız konser veren ekip, “soul” kardeşleri Prince’in birçok konserinde de sahneye enerji kattı. Ekibin, geçtiğimiz sene yayınladığı canlı konser kayıdı Soul Time! tüm eleştirmenlerden tam not aldı.
JAMAİKA’NIN REGGAE EFSANELERİ
THE MARMARA ESMA SULTAN’DA
Jamaika’nın bağımsızlığının 50. yılında gerçekleştirilen bu özel proje ülkenin efsane isimleri Ernest Ranglin, Monty Alexander, Sly & Robbie ve Jamaika kökenli İngiliz reggae sanatçısı Bitty McLean 4 Temmuz Çarşamba akşamı saat 21.00’de DHL sponsorluğunda The Marmara Esma Sultan’ın etkileyici atmosferinde bir araya getirecek.
1950’li yıllarda ska türüne şekil veren en önemli isim olan ve Avrupa festivallerinde fırtına gibi esen gitar virtüözü Ernest Ranglin, elli yıllık kariyerinde Amerikan cazı, halk şarkıları ve Jamaika’nın müziğini aynı potada etkileyici bir biçimde eriten ve ülke müziğinin büyükelçisi kabul edilen Monty Alexander ve Jamaika’nın önde gelen reggae ekiplerinden Sly & Robbie’nin liderleri, bugüne kadar 200 bin kayıtta yapımcı ya da müzisyen olarak yer alan davulcu Sly Dunbar ile basçı Robbie Shakespeare aynı sahnede buluşacak. Topluluğa vokallerde Jamaika kökenli İngiliz reggae sanatçısı Bitty McLean eşlik edecek.
ARKEOLOJİ MÜZESİ BAHÇESİ’NDE ÖZEL CAZ PROJELERİ
KUŞAĞININ EN İYİ TROMPETÇİLERİNDEN
TILL BRÖNNER’LE CAZ DOLU BİR GECE
Almanya’nın en çok satan caz albümlerine imza atan, kuşağının en iyi trompetçilerinden Till Brönner 6 Temmuz Cuma günü saat 21.00’de Arkeoloji Müzesi’nde İstanbullu cazseverlerle birlikte olacak
İlk albümü Generations of Jazz’ı 22 yaşında yayımlayan Till Brönner, 20 yıllık müzik kariyerine birçok albüm, film müziği ve ödül sığdırmayı başardı. Yalnız müzisyenliği ile değil, sesi ve sahne şovuyla da adından söz ettiren Till Brönner 2004 yılında yayımladığı That Summer albümü ile Alman Pop listelerinde 16. sıraya yükselerek Almanya’da tüm zamanların en çok albüm satan caz sanatçısı unvanını da elde etti.
Trompet çalmanın ve şarkı söylemenin yanı sıra prodüktörlük de yapan Brönner, 2008 yılında yapımcısı olduğu bass-bariton Thomas Quasthoff’ın albümü ile Grammy Müzik Ödüllerine aday oldu. İkinci Grammy Müzik Ödülü adaylığını ise, Take 6 grubunun The Standard albümündeki solosu ile ‘En iyi Enstrümantal Caz Solosu’ dalında aldı. Dave Brubeck, James Moody, Natalie Cole ve Tony Bennett gibi cazın önde gelen isimleriyle aynı sahneyi paylaşan Brönner, Almanya’nın en prestijli müzik ödüllerden Echo Award’ı da beş kez kazandı.
ULUSLARARASI CAZ FESTİVALLERİNİN YENİ YILDIZLARI
GRETCHEN PARLATO VE AMBROSE AKINMUSIRE FESTİVALDE
İkinci albümü When The Heart Emerges Glistening’i ünlü Blue Note plak şirketinden yayımlayan Ambrose Akinmusire ve onun ardından tutkulu ve berrak sesiyle modern cazın en yaratıcı genç yorumcularından, besteci ve söz yazarı Gretchen Parlato, Passion Travel sponsorluğunda 11 Temmuz Çarşamba akşamı saat 20.45’te Arkeoloji Müzesi sahnesinde dinleyenlere her yönüyle cazın ruhunu yansıtacak bir gece yaşatacak.
The Los Angeles Times’ın 2011 yılında izlenmesi gereken isimler listesinde gösterdiği Ambrose Akinmusire günümüzün en önemli trompetçilerinden biri kabul ediliyor. 2009 yılında yayımladığı In a Dream Billboard dergisi tarafından “en büyüleyici caz albümü” seçilen Gretchen Parlato’nun en önemli özelliği ise benzersiz sesini bir enstrüman gibi kullanabilmesi. Vokalliğinin yanı sıra şarkı sözlerini de kendi yazan Parlato; Wayne Shorter gibi önemli müzisyenlerin bestelerine de sözler yazarak onları yeniden yorumluyor.
Çıkışta olan yeteneklere üye festivallerde yer alma imkanını veren Uluslararası Caz Festivalleri Birliği’nin (IJFO) düzenlediği “Talent Opportunity Program” kapsamında ve Passion Travel sponsorluğunda düzenlenecek konser, isimlerini şimdiden geniş kitlelere duyurmaya başlayan, “geleceğin Norah Jones’ları, Joshua Redman’ları” olma yolunda ilerleyen “genç usta”ları gecikmeden tanımak için eşsiz bir fırsat olacak.
KUZEY CAZININ ÜNLÜ İSMİ LARS DANIELSSON
YENİ ALBÜMÜ “LIBERETTO” İLE FESTİVALDE
Kuzey cazının en önemli isimlerinden ünlü kontrbasçı Lars Danielsson festivalin bu yılki konukları arasında. Türk Pirelli sponsorluğunda düzenlenen bu konser 12 Temmuz Perşembe akşamı saat 21.00’de Arkeoloji Müzesi’nde gerçekleşecek. Lirik yorumlarla güçlü ve nefes kesici bir virtüözlüğü bir araya getiren Lars Danielsson’un Anadolu ezgilerinden izler taşıyan son albümü Liberetto sonrasında İstanbul’da vereceği konserde kendisine ünlü Fransız piyanist Yaron Herman ve Magnus Öström de eşlik edecek.
Lars Danielsson, 18 yıl birlikte çaldığı ve kendi adı ile anılan ‘Lars Danielsson Quartet’ ile birçok başarılı esere ve albüme imza attı. Danielsson kendi grubunun yanı sıra Randy ve Michael Brecker, John Scofield, Jack DeJohnette, Mike Stern, Billy Hart, Charles Lloyd, Terri Lyne Carrington ve Dave Kikosk gibi isimlerle de çalıştı. Halen ünlü perküsyoncu Trilok Gurtu ile birlikte de çalan Danielsson, caz repertuarına kattığı Libera me, Melange Bleu gibi önemli albümlerine 2012 yılında Liberetto’yu ekledi. Danielsson Anadolu ezgilerinden izler taşıyan Liberetto’da bir araya getirdiği çeşitli kültürlerin ve müzisyenlerin farklı seslerini etkileyici bir bütünsellikle harmanlıyor.
“USTALARLA BULUŞMALAR”
DHAFER YOUSSE, ‘DANCE OF THE INVISIBLE DERVISHES’
ADLI PROJESİNDE,
HÜSNÜ ŞENLENDİRİCİ VE AYTAÇ DOĞAN’LA AYNI SAHNEDE
İstanbul Caz Festivali kapsamında 2006 yılından bu yana İstanbul’un tarihi mekanlarında düzenlenen ve dünyaca ünlü sanatçıları, yeni ve özgün üretimler sergilemek üzere bir araya getiren “Ustalarla Buluşmalar” konserleri bu yıl yine özel bir projeyle devam ediyor.
19 Temmuz Perşembe akşamı, saat 21.00’de İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde gerçekleştirilecek konserde, Tunus avangart müzik sahnesinin en önemli isimlerinden, bugüne dek Bugge Wesseltoft’tan Omar Sosa’ya dek birçok usta isimle düetlere imza atan, udi, besteci ve vokalist Dhafer Youssef, “Dance of the Invisible Dervishes” adını taşıyan konserde, kendi deyimiyle “İstanbul’a aşkını ilan edecek.”
Gecede Dhafer Youssef’a, kendi jenerasyonunun en önemli piyanistleri arasında kabul edilen Kristjan Randalu (piyano), Norveç’in en önde gelen gitaristi Eivind Aarset (gitar), bas virtüözlüğünün yanı sıra besteci, aranjör ve eğitimciliğiyle öne çıkan Chris Jennings (bas) ve dünyanın adı en önemli vurmalı çalgılar virtüözleri arasında sayılan Amerikalı Marilyn Mazur eşlik edecek. Türkiye’de klarnet denince akla gelen ilk isim olan, yerel müziği yurtdışına taşıyan isimlerden Hüsnü Şenlendirici ve mükemmel tekniği ve kompozisyonlarıyla dünya çapında tanınan kanun ustası Aytaç Doğan da ayrıca projeye eşlik edecek.
İSTANBUL MODERN’DE “YENİ OZANLAR”
“YENİ OZANLAR”IN BU YILKİ KONUĞU THE DEARS,
İLK TÜRKİYE KONSERİYLE FESTİVALDE
Kanadalı indie rock grubu The Dears, “Yeni Ozanlar” serisinin konuğu olarak ilk kez İstanbul’a geliyor. 12 Temmuz Perşembe akşamı saat 21.00’de başlayacak konserde The Dears, İstanbul Modern’in avlusunu bir açık hava şölenine çevirecek.
6 kişilik grubun üyeleri, vokal ve gitardaki Murray Lightburn, klavyede Natalia Yanchak ve Robert Benvie, gitarist Patrick Krief, bas gitarist Roberto Arquilla ve perküsyoncu Jeff Luciani’den oluşuyor. The Dears’in zaman zaman kabareye varan sahne şovuyla bu konser, kaçırılmaması gereken bir gece vaat ediyor.
Ozan şarkıcı ve grubun vokali olan Murray Lightburn’un liderliğinde kurulan topluluk indie rock ve pop’ı bir araya getiren etkileyici müzikleri ve “Omega Dog,” “You And I Are A Gang Of Losers,” “Hate Then Love” gibi liste başı şarkılarıyla dünya çapında sadık bir dinleyici kitlesi edindi. 2003 yılında yayımladıkları ikinci albümleri olan No Cities Left ile NME tarafından “son zamanlarda çıkan en iyi grup” olarak tanımlanan The Dears, 2006 yılında üçüncü albümlerini kaydetmeye başlayana kadar dünyayı turladı. Sloan, The Tragically Hip, Keane, The Secret Machines ve Morrissey gibi çok önemli sanatçı ve gruplar ile birlikte dünya turuna çıkan The Dears, 2007 yılında yayımladıkları 4. albümleri Gang of Losers ile 2007 Polaris Music Ödülü’ne aday oldu. The Dears 2011 yılında yayımladıkları son albümleri Degeneration Street ile de Polaris Music 2011 listesine girmeyi yine başardı.
EUROPEAN JAZZ CLUB GECELERİ
SALON’DA DEVAM EDİYOR
Festivalde Türkiye caz sahnesinin başarılı isimlerini Avrupalı ustalarla özel projelerde buluşturan “European Jazz Club” serisi festival boyunca Salon’da devam edecek ve konserler saat 22.30’da başlayacak.
European Jazz Club konserleri kapsamında 09 Temmuz Pazartesi akşamı Baki Duyarlar Quartet feat. Eric Vloeimans, 10 Temmuz Salı akşamı Oğuz Büyükberber feat. Simon Nabatov, Wolter Wierbos & Tobias Klein, 11 Temmuz Çarşamba akşamı Bilal Karaman feat. Lars Danielsson ve 17 Temmuz Salı akşamı Ayşe Gencer Band feat. Dimitri Baevsky’in konserleri yer alıyor. Tamer Temel ve Yahya Dai konserlerinin tarihleri ise daha sonra açıklanacak.
“GENÇ CAZ” KONSERLERİ
Son dokuz yıldır genç caz müzisyen ve topluluklarına İstanbul Caz Festivali programında yer alabilecekleri bir platform oluşturan “Genç Caz” Konserler Dizisi, bu yıl da devam ediyor.
Bu yıl onuncu kez düzenlenen Genç Caz konserleri 7 Temmuz Cumartesi günü gerçekleştirilecek Tünel Şenliği kapsamında ücretsiz olarak izlenebilecek.
“Genç Caz” Konserler Dizisi’ne katılacak gruplar, Salon’da yapılacak değerlendirme konseri ile belirlenecek. 27 Mayıs Pazar günü 13.00’de başlayacak ve ücretsiz olarak gerçekleştirilecek Genç Caz Değerlendirme Konseri’ne tüm cazseverler davetli. Festival kapsamında gerçekleştirilecek Genç Caz konserlerine katılacak grupları seçecek olan kurul, Hülya Tunçağ, Kerem Görsev, Önder Focan, Pelin Opcin, Sevin Okyay, Elif Çağlar ve Ferit Odman’dan oluşuyor.
“Genç Caz” Konserler Dizisine 9 yıl içerisinde 100’ün üzerinde caz sanatçısı ve topluluk başvurdu ve 30’un üstünde dünyaca ünlü caz sanatçılarıyla aynı festivalde yer alma imkanı sağlandı.
NARDIS JAZZ CLUB’DA FESTİVALE PARALEL KONSERLER
İstanbul’un sevilen caz kulüplerinden Nardis Jazz Club bu yıl festival heyecanına, festivale paralel olarak düzenleyeceği konserlerle dahil olacak. Nardis’te festival süresince tarihleri arasında Türkiye caz sahnesinin önemli isimleri konser verecek.


M









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder